Yar Dediğin II
Yar dediğin sevdiğini üzmez,
Olurolmaz şeyler için küsmez. Celalli ve haşin bakışlarla, Uzaktan uzağa sevdiğini üzmez. Yar dediğin, sevdiğine güler, Aşkın kılıncını sevdasıyla biler. Oturur dervişlerin meclisine, Yüce yaradandan daim visal diler. Yar dediğin, sevdiğini kucaklar, Bırakmaz saçlarına girsin aklar. Bir tatlı tebessümüyle, Bir anda yakın olur uzaklar. Yar dediğin, sevdiğini can kulağıyla dinler, Kederlendiğinde onunla inler. Narin elleriyle bir tas su verirse, Kalmaz sevenin gönlünde husumet ve kinler. Yar dediğin, sevdiğini bağrına basar, Aşkın ateşten gömleğini duvara asar. Ne pahasına olursa olsun, Sevdiğine vermez asla ve asla hasar. Yar dediğin, sevdiğini onure eder, Naz ve cilvesiyle ömrünü etmez heder. Sevdiğinin üzgün bir hali, Varını yoğunu vermeye yeter. Yar dediğin, sevdiğinin gözlerine bakar, Şirin uykulara dalsın diye şarkılar yakar. Sevgiyi konuk edenin göğsüne, Sevdalılar Muhammedi gülleri takar. Yar dediğin, sevdiğinin ellerini tutar, Yaşanan sıkıntı ve kederleri yutar. Duyarsa sevdiğinin yerildiğini, Vakarlı aslan misali, kaşlarını çatar. Yar dediğin, sevdiğini her an özler, Geciktiğinde yollarını gözler. Dom dom kurşunu öldürmez, Ama öldürür beklenmeyen sözler. Yar dediğin, sevdiğine şiirler yazar, Okur, üfler ki, değmesin sevdiğine nazar. Nur cemalini ise görmediğinde, Müzminleşir gönül yarası azdıkça azar. 10-11/Kasım/2013 |