TERK EDİLMİŞ BİR KADIN İNTİHAR'I DÜŞÜNÜRKEN.
Yakamozlar gözlerinde ışıyan kimsesiz bir kadın
Başka kentlerin başkaldıran yalnızlığında kırıktır kanadın Aldatılmış yıkılmış hem günahkardır adın Çığ düşen dağların görkemli karanlığında Bir türkü dolanır diline bulvarda yürürken Kalbi kırık,gözleri yaşlı,ruhu bezgin,yüreği yaralı Issız bir bulvarda gözyaşlarını dökerken Kimbilir hangi yiğidin bir zamanlar ahu gözlü maralı Durmadan yağar yağmur çilekeş yüzüne Neon ışıklar yanıp sönerken açlığı gelir özüne Bu nasıl dertmiş iç çeker derinden kaderine Bir zamanlar ne güzel mutlu bir yuvası vardı kimbilir Gözlerinden inci gibi yaşlar yüzüne dökülür Yağmur camlara vururken derinden üşür Ah gül yüzlü kadın,kimbilir hangi gözlerden düştün Ne kadere sitem var özünde,ne feleğe kahır yükün Bir keman sesi uğuldar rüzgarında soğuk şehrin Uzaktan şırıltısı duyulur çılgınca akan nehrin Bir dua dökülür dilencinin buruşmuş dudaklarından Sumturlu bir küfür duyulur istediğini alamayınca ardından Terk edilmiş kadın,sevgiyi arar kolkola gezdiği bulvarda Kendisine laf atar,zil zurna sarhoş olmuş bir kaç hovarda Yürür kadın aldırmadan gayesizce aşıklar geçer yanından Üşümüş sahipsiz martılar uçuşur gökyüzü karanlığından Bir taverna şarkısı çalınır limandaki balıkçı meyhanesinde Aç kurtlar geçer çevresinden kiminin avı ağzında kiminin midesinde Sahipsiz köpekler havlar ay ışığına doğru baş kaldırırcasına Yağmur işler kadının iliklerine kadar bardaktan boşanırcasına Bir canhıraş çığlık kopar geçen arabada şıllık bir fahişenin Dibine varmıştır bir sarhoş elindeki kırık şişenin Kapanmıştır tramvay gişeleri herkes evine dönerken Gidecek yeri yoktur kadının,saate bakar henüz vakit erken İntihar düşüncesiyle omuzlarını silker herşeyden aniden Kimden intikam alacaktı kim umursardıki onu yeniden Denizin dalgalarına bırakmalıydı kendini upuzun yüzerken Sabrı tükenmişti bu hayata artık kahredip küserken Bir cinnet dalgası sarmıştı ruhunu acılar kemirirken Yaşlı bir adam yanaştı yanına sordu kadın senin yokmu kimsen Hasta olacaksın dedi pardesüsüne sardı öğüt verirken Alıp götürdü evine onu sobanın kenarına sindi sıcak çorbayı içerken Yaşlı kadın yıkayıp pakladı kadını gözyaşlarını silerken Anlattı acı hayat hikayesini hıçkırıklara gömülürken O anlatırken bir dizi inci süzülüyordu buğulu gözlerinden Nihat Gülle Şair ve yazar |
kutluyorum kalemini saygılarımla