TavlaTavlayım tavla. Sedef kaplama. Zümrüt işleme. Fildişi pullarım. Zar atarlar üstüme. Hepsi gele. Kuru hava. Alaz ver aleve. Kaç kavimle. Yakıldım ben. Buda gele. Nerde ateş. Ben maşayım. Paşa elde gide gele. Az gele. Düş benim. Düşeş benim. Hergele. Ahmet Coşkun |
Eski zamanlarda hint imparatoru, bu oyunu pers imparatoruna, yaninda bir mektup ile hediye olarak göndermistir. mektubunda oyunla ilgili hiç bir açiklama yapmazken söyle bir mesaj yazmistir. pers imparatoruna;
kim daha çok düsünüyor,
kim daha iyi biliyor,
kim daha ileriyi görüyorsa, o kazanir.
İste hayat budur...
Şiire sadece tavla olarak bakarsak eğer göreceğimiz bir oyundan ötesi olamaz.Şöyle düşündüm; kelime manası olarak ele aldım ve şiirin başı ile sonunu öyle ilişkilendirdim.
tavla; at ahırı ve en sonundaki hergele de; binek hayvanı...Buradan yola çıkarak gördüm ki şiirin bütününde şairimiz öyle mesajlar vermişti ki ben kendimce böyle yorumladım..Diliyorum ki okur gözlüğüyle mesajı iyi okuyalım.. Düşünelim arkadaşlar.Ve diyorum ki; alçak atın binicisi çok olurmuş...
Saygımla..
Sizi burda görmek ne güzel.....Selam ile....