VARLIĞINLA KANDIRIYORUM KENDİMİHer yeni bir güne güneşin dogması gibi gözlerin gözlerime doğuyor ve karanlık nedir hiç bilmiyorum. Güneş gibi bende sana uyanıyorum her gözlerimi açtıktan sonra. Vakit fark etmiyor. Gözlerine, yüreğine beslediğim umut ile, çocukça tebessüm edercesine seni düşünüp sana uyanıyorum. Biliyorum ki sen benim her vakit güneşimsin. Seni düşlemek ekmek gibi su gibi önce acıkıp sonra doymak umuduyla yiyip içmek gibidir. Bazen gördüğüm her şey, herkes sen oluyorsun. O an duraksayıp hatta nefes bile almadan diyorum ki kendi kendime, her şey seninle güzelleşiyor güzelim ama sen bilmiyorsun. Söylemek için cesaret gerekiyor, o cesaret bende var olmasına var ama sen duyamadıktan sonra ben söylesem neye yarar. Benimkisi bir umut işte. Belki duyarsın diye... Uğruna defalarca hayatımı hiçe saydığım sevgili, duysan da duymasan da avazım çıktığınca sana sesleniyorum. Her şey sen olmuş. Hatta aldığım nefes bile. Bir an delirdiğimi zannediyorum, her duyduğum seste senin sesini duyunca. Sonra bir bakıyorum ki o, bu, şu sesleniyor. Aman diyorum ve gülüp geçiyorum kendime. Sanırım hakliyim delirmiş olmalıyım aman Allah’ım. Olsun delilikte seni düşünmekle güzel oluyor. Akıllı olup sensiz olacaksam, boş ver! Deli olur seni yaşarım. Zaten aşk deli olmak değil mi? Kays’ın Mecnun olması gibi... Ee her insanin içinde delilik yok mu? Benim içimdeki delilikte sensin. Biliyor musun? Aklıma geldiğin de yüzüm güler çocuksu bir şekilde. Yokluğunda kişiyi güldürebilenin varlığı daima mutlu eder. Yokluğun güzel be sevdiğim. Ah bir de varlığını görebilseydim. Sanırım varlığın yıldızları avuçta tutmak gibi kim bilir... Evet seviyor seviliyoruz ve bir sure sonra sevgi bitebiliyor. Ama biz bitmeden birbirimizden uzaklaşıyoruz. Seni bilmem de, en azından benim için öyle. Her ne kadar acıtsa da bu da güzel değil mi? En azından gözlerimizdeki bahar hala dört mevsim yaz... Bazen hatayı, yanlışı, hatta günahı bile düşünmeden giriyoruz hayal ettiğim düşlerin içine. Vuruyorum kendimi en dibe. Ve yaşıyorum tende ter olurcasına, aşkta kaybolurcasına eriyip nereye gideceğimi düşünmeden su misali akmaya... Başım ağrıdığında seni şifa bilip başıma dokunuyorum sana dokunurcasına. Hani belki baş ağrım geçer düşüncesiyle. Ama geçmiyor ve o an anlıyorum ki yokluğun hep ayni. Kim duymuş kim görmüş ne demiş? Aman kime ne diyorum. Seninle yasadığım, yasayacağım her ne varsa, Senden başka herkese kime ne... Yusuf BİTİM |