.. Sabır gözüme kaçan öksüz bir bulut hangi renge bürünür ki yağmurum Lala...
Eylül vurdu geçti ekimden sorulsun âhvalim yeniden doğar mıyım kasımda meçhul ama aralıkta gelecek bil ki ecelim...
... ıslanmış kirpiklerimden öpüyordu eylülün kuru yaprakları savrulan bir zamanın yorgun tortusu gibiydi aşk yüreklerimizde pasifleşmiş tüm gerçekleri yalanlar saklıyordu Lala gözlerinden öpercesine hâinlikleri
yalnızlığıma yalnızlıkları süpürüyordu som ekim ayazı köhne bir vakitte habire tetikliyordu kederi kader içimin nârını körüklercesine esiyordu rüzgâr solumdan klasik ağrılarım kilişeleşmiş sözlerimle teselli buluyordu da aklım he dese kalbim kanmıyordu Lala
kanıyordu kan akıyordu cümlelerimden sözlerimi ihbar ediyordum nar ağaçlarına dökülen taneleri topluyordum Lala eksilerek habire sevdiklerimden - ya da sevdiklerim benden - kaybolan kimliğimin baş harfine saklıyordum geçmişi kırılıyordu içimin kahır tesbihi son harfinde ölüme merhaba diyen kimsesizliğime boyun eğiyordum yetim hayallerimle kimse bilmiyordu Lala
âh ellerim ellerim diyorum Lala yüzümdeki hüznü silmekten yorgun tutuklu aymazlığıma üstüm başım annem kokuyor gözlerimden yetimlik akıyor kör oluyorum ay ışığında hasretimle köle oluyorum bir kelime teselliye
korkuyorum kaçıyorum aynaya bakmaktan tedirgin sesimi teslim edemiyorum dilime sırılsıklam öksüzüm sırılsaklam yüreğim kuru yutkunmalardan
annem gelsin istiyorum tutsun kederimden Lala lirik bir hüzne bulansın kâbuslarım rüyâ olsun o kötüler tüm öksüzlere şefkat olsun elleri tüm yetimler anne desin ona kimseler yoksun kalmasın o kelimeden
görsün tüm çocuklar bizi bekliyor tüm yetimler toprak kokan tenini öpüyor duâlarıyla yollarına güller serildi dermek için onları karanfil elleriyle âmin demek için duâlarına uyansın uyansın ve hayatı tutuştursun sözlerime !
ki hayat usuma kaçan bir ölüm hangi renge bürünür ki cürümüm Lala...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sessizlikten yalnızlığa... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sessizlikten yalnızlığa... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ki hayat usuma kaçan bir ölüm hangi renge bürünür ki cürümüm Lala...
sessizlikten...
Sonbahar rengine bürünse de cürmüm, Bilirim yeniden doğacaktır, yeşile çalacak sulara yansıyan güneş kırmızısı hüznüm, yıldızları giyineceğim tekrar... Bilirim aya komşu olacak, bulutları üfleyeceğim mum misali, üzerime karlar yağacak kefenden renkleri, Ve ben tekrar uyanacağım.. uyanacağım anacağım.. alarak bir zamanlar bağrıma bastığım sessizlikleri, seslerin içine gömüleceğim, duyacağım dirilişlere gebe, ümit diye ektiğim renkleri. Sen çıka geleceksin sonra annem seveceksin beni.
Uzak kaldığım bir sayfada özlediğim kalemdi. Sevgiler
... bugün kalabalık bir caddenin tam ortasında yol alıyordum ki ansızın atılan bir çığlıkla irkildim. bir kadın haykırıyordu.önce anlamadım,fakat daha sonra öğrendim ki babasının ölüm haberini almış ve o yüzden acı içinde sesi kıvranıyordu.o an her ne kadar ölüm’ün hakikatliğiyle yüz yüze geldim desem de yine de ateş düştüğü yeri yakıyormuş,onu anladım,ki ne kadar anlayabiliyorum acıyı, hissedebiliyorum…bazen işte anlamak bile yetmiyormuş.
Baba!..babacığım!..diye atılan bir çığlık sarmıştı her yeri.
Ve siz şair ve sizin anneniz ve ona döktüğünüz kelimeler.hani derler ya,yaşarken kıymetini bilin sevdiklerinizin, annenizin,babanızın…ölüm’ü bu şekilde tanımak istemiyorum.ama var işte…
Şairim!... Kadere inanan insanlardanız biz... Hayatın bir yerinde, birileri ile kesişir yolunuz, gönülden dost olursunuz, yoldaş olursunuz, gerçek arkadaş olursunuz... Bazen de, bir şiirle kesişiyor yolunuz, bir şairin kalemi, kelamı düşüyor duygu denizinize, bir boşluk doluyor ruhunuzda, bir hiçliği anlamlı kılıyor kader.
Yormayalım sözü ve diyelim ki; geç düştü yolumuz sayfanıza, geç tanıdık güzelliklerinizi, geç duyabildik gönül sesinizi.... Ve, geç olsun da, güzel olsun dileyelim, sözü üslubu ile düşürelim yorum pencerenize...
Şiir, bazen akıldan alıyor fetvayı, edebiyatın güzellikleri ile süsleniyor, arzı endama çıkıyor, beğendiriyor kendini, vuslata eriyor başı...
Bir de diğerleri var... Gönüllerin titreyen sedaları... Üstü başı anne kokan, gözlerinden yetimlik akan, kör olan ay ışığında hasretleriyle ve, bir kelime teselliye köle olan, şairlerin şiirleri hani...
Böyle işte şairim... Şiir böyle, söz böyle, hayat böyle... Akar kaleminden güzellikler satırına, yazarsın hasını kelimelerin... Yazarsın da, gelir dayanır bir yerde kader, dayanır hasretine ana sevdasının, küser kelime kaleme, küser ses dudağa, zaman durur, yazı durur, şiir durur, yürekler, yüreklerle konuşur, gözler gözlerle konuşur olur...
Şair susar, okuyan susar, hayat susar...
''annem gelsin istiyorum tutsun kederimden Lala lirik bir hüzne bulansın kâbuslarım rüyâ olsun o kötüler tüm öksüzlere şefkat olsun elleri tüm yetimler anne desin ona kimseler yoksun kalmasın o kelimeden
görsün tüm çocuklar bizi bekliyor tüm yetimler toprak kokan tenini öpüyor duâlarıyla yollarına güller serildi dermek için onları karanfil elleriyle âmin demek için duâlarına uyansın uyansın ve hayatı tutuştursun sözlerime !
ki hayat usuma kaçan bir ölüm hangi renge bürünür ki cürümüm Lala...''
Böyle işte... Yorum da bir yere kadar oluyor... O da susuyor bazen... O da hasretlere, hüzünlere, mahzunluklara düşüveriyor. Şiire, şiirin rüzgarına kapılıp gidiveriyor...
Bir tutam hayat tarafından 10/26/2013 4:20:04 PM zamanında düzenlenmiştir.
korkularımı çarmıha gerdim beklentilerimi kurşunladım eyvahlarımı salıverdim gitti eylül gibi çaresizliklerimi sildim çarenin sahibiyle tanıştım keşkelerimi ateşe verdim ümitle buluştum sevgimi parçaladım beni en çok sevene kavuştum
Vuslat
ki hayat usuma kaçan bir ölüm hangi renge bürünür ki cürümüm Lala...
hayat bir bütündür dünyası ile ahireti ile aynı bir gün gibi karanlığı ve aydınlığı gibi dünyada cehennemi yaşayanlar ebedi hayatta cenneti hak edenlerdir inşaallah yetimlik ve öksüzlük mükafatın bedeli olmasaydı Alemlere Rahmet olarak gönderilen Hz Muhammed Mustafa (SAV) Efendimiz hem yetim hem öksüz olmazdı.Sadece onunla kalmıyor mükafat yetim ve öksüze iyi muamele edenler ve başını okşayanlarada mükafat veriliyor vadediliyor diye düşünüyorum. Çok anlamlı ve başarılı şiirinizi tebrik ediyorum yüreğine ve kalemine sağlık saygılarımla
galiba yetim çocukların gökyüzünden kuşlar hiç geçmeyecek
anne harfleriyle kanatırken yaralarımızı
... bir bilsen bir sen bilsen anne ne zaman hayallere yeltensem yaşamanın sık boğaz ettiğini hangi umuda elimi attıysam mutsuzluğun gelip ş/ah damarını kestiğini bir sen bilsen anne artık s/ona bileyleniyorum
söyler misin anne iki ezan arası kaç gönül y/arası bir sevgi kaç ömür bir ömür kaç sewda?
Anne sesime toprak ol! kağıda dönen bedenimden kelebekler uçmuyor şimdi
-şafağına götür beni-
diyerek eşlik etmek istedim acıma kardeş hüznüne
kederini yüzüme sürüp sürüp öyle gelmek için kendime
bir düşünür " mevsimin geldiyse gel" der mevsimimiz geldi hüzünlendik açarız diyorum ilkbaharda bir berfin gibi günese hasret ve uçarız kelebek olup 24 saat daha, sonrası Mevla'm kerim.
bir gül bırakmıştım geçen de şiir'e duruyor halen değil mi anne'm..
Hemen ı' sı ayrı olacaktı diye düşünme ve ne hüzünlü bir dünyada yaşıyoruz yoksa biz mi hüzün büyütüyoruz yaşadıkça yoksa hüzün beslemesi miyim diyorum kendi aklımca. Bazen okuduğum şiirden resimler çiziyorum kendime ne tezat değil mi yüreğime bir hedef tahtası çakmak sonra boyamak. Bazen kendi anılarımdan yazınca yoruma ne gıcık bir adam hayatını yazıyor senin hayatını yorumdan okumak zorunda mıyız diyenler de oluyor nereden biliyorsunuz dersen eskiden kuşlardan öğreniyordum şimdi sigara dumanından şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere şiir dostu bir gün ilçemizde Toros Dayı rahmetli ile sohbet ediyoruz Bak evlat günler adıyla döner döner gelir yıllar ise bir bir artarak gelir arifeden sonra bayram döner döner tekrar gelir ama bir Toros giderse tekrar gelmez derdi ve eklerdi her şey insanın kendisinde başlar kendisinde biter. yazılacak çokta yinede zorluklara karşı kendini ateşle.
Ah bitanem ne diyeyim ki şimdi ben sana...öylesine derin bir hüzün ki öylesine...saklandığımız, kaçtığımız, kendimizi en güvende hissettiğimiz Anne...anne...İçine ne çok şeyimizi alıyor bu bir kelime...özlemleri, gerçeklerimizi, nefesimizi, hayatımızı, en çok da nerede eksilmişsek çoğalacağımız tek yeri...etkili imge ve anlatımıyla yürek sızlatandı ...
Daim esenlik ve mutluluk dileklerimle nâr-dan çiçeğimi tebrik ederim.
annem gelsin istiyorum tutsun kederimden Lala lirik bir hüzne bulansın kâbuslarım rüyâ olsun o kötüler tüm öksüzlere şefkat olsun elleri tüm yetimler anne desin ona kimseler yoksun kalmasın o kelimeden
Ne güzel dileklerdi bunlar Nar-ı'm ben değil biz diyen şefkatli yüreğine sonsuz tebriklerimle, teşekkürlerimle... Yüreğine hüzün değmesin dileğiyle, sevgimle...
Çoğul ekseninde mevsimlerin azalmak kendi kaybımızda./Tasalanmak kayıp günlerin, ayların ardından, hayıflara bölünerek./ Sonuna dek açıp düş savaklarını gece gündüz, yaz kış şiir içmek ve asla üşümemek/ Durmaksızın ilerleyen bir saatin rakkase tenine gül dövmesi yapmak ve kırmak hiddetimizin fay hatlarını aşkla... ŞİİR OKUDUM... YÜREKTEN KUTLUYORUM.