Işığa Serilen Kentdön dökülsün yapraklar göğsümüze alalım güzü gök çekilsin oradan bağrımıza hiç değer mi bahar serin ateşler içinde yaz seyrederiz ışıklar altında bir sarı bakar yüzümüze bir sarı tutar nabzını gönlümüzün renkleri dağ omurgalı ünlüler oturur ortasına sözün frigya kaçkını gece olur gün düz yolumuzu çevirir onca yıldızlar döndüremez ay susuzluğumuzu karanlığa sevdalanır bahtımız ne yana bakarsak çözülür karası gözümüzün denkleri dur durulsun suları zamanın tırnakları erir ömrün bileklerimizde ölüm caddeler geçilmez ışıktan nehir ışıklar içinde köpürür şehir |