BÜYÜK YOL
Büyük yol... Buradan, ötelere upuzun,
Ucunu bilmeden, gittiği çoğumuzun... Uzun ince taşlı, kalabalık bu yollar, Aynı yöne doğru, durmadan giden kullar. Yollar... Önü açık, kenarları uçurum, Düşmek felaketim, hep çabalar dururum. Düzlük, yokuş, iniş, daracık geçit, meydan, Her adım her metre, ayrı ayrı imtihan... Trafik levhaları, çapraz, geri, ileri, Hep aynı yöndedir, kutlu ayak izleri, Sırttan zemberekli, taklitçi münadiler, Acep kaç fidanın, günahına girdiler... Kimi ellerde gül, kimi eteklerde nar, Gittikleri yerde, böyle ısınacaklar. Toplumlar, liderler, tekler, çiftler, guruplar, Kimi mal, kimi nal, kimisi de gül toplar. Kiminin gözleri, kiminin eli kanlı, Kimi namert hain, kimi de delikanlı. Kimi şöhret, şehvet, kimi izzet peşinde, Kimisi kendini, aziz görür düşünde. Kimisi kapkara, kimisi aydın, ışık, Ellerinde cımbız, kepçe yahut da kaşık... Hepsinin aklında, cennet bulmanın zoru, Uçurum başları, karton cennet dekoru. Bilelim hepimiz, kontrol vardır yollarda, Kesintisiz kayıt, kameralar yukarda... Ayaklar yaralı, vasıtalar külüstür, Acep varır mıyız? Allah’ımız büyüktür... (İstanbul:20.07.2005) |
yüreğinize sağlık..
dolu dolu bir şiir...
saygılarımla
hilal.