D E P R E M L E RŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 17 EKİM 2005 teki İzmir depremlerinin yıldönümü ve de
15 EKİM 2013 teki Filipinlerdeki depremler münasebetyle takdim edilmektedir... Yüce Allah her türlü afatlarından cümlemizi korusun... DEPREM Her deprem doğanın kendisini yenilemesidir Tıpkı doğumla neslini yenileyen insanlık gibi Bunun aksini düşünmek yeryüzünü fesheder Doğa varlığını sürgit depremlerle yeniler. Aslında, dünyamızda bereketin diğer bir adıdır depremler Yeryüzü şekilleri, tüflü ovalar, kristal sular ve madenler. Eyy insanoğlu ; Fay hatlarından uzak duracaksın İlahi ve fiziki kurallar gayet açık ve net Ya depremin nimetlerinden yararlanacaksın Veya gazabının hışmına uğrayacaksın. İbrahim Yılmaz Akçay - Mayıs 2014 ------------------------------------ BU ŞİİRİN HİKAYESİ Depremler yeryüzünün şekillenmesini sağlayan ilahi bir zorunluluktur. Dünya var olduğu sürece aktif lavlar fay hatları üzerindeki dünyamızı sallamaya devam edecektir. Depremler dünyanın yenilenmesi veya doğumudur, tıpkı insan neslinin devamı için annelerimizin doğumuna benzer.Depremsiz ve doğumsuz bir dünya 50 yılda Marsa dönerek kendisini fesh eder, dünya ıpıssız olur. Yeryüzünde tüflü ovalar, maden cevherleri, maden suları, kaliteli içme suları, dünyamızın kırılma ve kıvrılmalarla şekillenip gençleşmesi, yeryüzünün aktif olarak kalması hep depremlerle gerçekleşir. Peki bizler ne yapacağız ; Fay hatları üzerine evlerimizi, köylerimizi, şehirlerimizi, fabrikalarımızı ve yollarımızı kurmayacağız, fay hatları üzerinde tarımcılık, hayvancılık ve ormancılık gibi faaliyetlerde bulunacağız.. Allah bize akıl vermiş, aklımızı kullanarak depremden korunmanın yollarını bulacağız ve depreme dayanıklı konutlar yapacağız. Unutmayalım ; Tedbirsiz kaza kader değildir ve tedbirsiz duayı da Allah kabul etmez. İbrahim Yılmaz. ---------------------------------------------- DEPREMLELERİN YARARLARI İLE İLGİLİ EN YENİ AKADEMİK BİR MAKALE Milli bir sorunumuz olan depremin ülkemize bir faydası var mı? Hiç bu soruyu düşündünüz mü? Hep bir kâbus olarak düşündüğümüz depremin yararlı yönü olamaz mı? İşte bu soruyu Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Mehmet Önal’a sordum. Şunları söyledi: “Depremin başlıca üç yararı vardır. Birincisi, ülkemizdeki organik olmayan madenlerin nerede ise tamamı fay hatları nedeniyle oluşmaktadır. Ülkemizin dünyada bor madeni zenginliği açısından birincisi olmasını deprem fay hatlarına borçluyuz. Endüstriyel ham madde açısından ülkemiz çok zengindir. Madenlerimizi uygun bir şekilde kullanabilirsek, bunun geliri ülkenin her türlü ihtiyacını karşılayabilir. Depremin ikinci bir yararı, doğal maden sularının deprem fay hatları nedeniyle oluşmasıdır. Maden suları içinde bulundurduğu çeşitli mineraller ve iz elementleriyle vücudumuz için yararlıdır. Beypazarı doğal maden suyu bunun en güzel örneğidir. Depremin üçüncü bir yararı ise ülkemizin içilecek kaynak suları ve ılıcalar açısında zengin olmasının nedeni de benzer şekilde deprem fay hatlarıdır.” Aslında bu düşünceler bizim ufkumuzu bir kez daha açıyor. Depreme yol açan fay hatlarının bu kadar önemli yararları olduğuna göre: “Dünyadaki her şeyin iyi ve kötü tarafı vardır.” fikrini bir kez daha güçlendiriyor Prof. Dr. Mehmet Önal
Kaynamış, kükredi yerin dibi,
Sallandı EGE, beşikler gibi… Varmış inan, cehennemin dibi, İnsanlar, şaşkın ördekler gibi… Yer, Seferihisar açıkları, Urla, Uzunkuyu açıkları, Ege ve Ege’nin açıkları, Hasar, cehaletin açıkları… Faymış, faydaymış; zarmış, zararmış, Deprem, nasıl bir yarmış, yararmış… Sönmüş ocaklar, dünya kararmış, Hattında, insanlar ne ararmış… Gemiler yüzerken, iyi idi, Suları yara yara zibidi… Susamlı değil bak, can simidi, Nasıl da sarılırsın, hey gidi… Onların da bir canı var demek, Düşünmedik ki hiç, yerken yemek… Onun da hakkı yok mu, esnemek, Yaratan yaratmış vermiş emek… Bilmezsek kadrini, kıymetini, Cehennemini ve cennetini… Koruyamayız emanetini, Korur, O korur, emanetini… Yerlerin, göklerin tek sahibi, Hem mimarı, hem de muhasibi… Kimin yok ki depremden nasibi, Depremler, dünya da mahşer gibi… Şaircik, Ahmet Necat UCUR, 17.10.2013 Bozüyük |