Eskiden Yağmur Yağardı Bu Şehire
Eskiden yağmurlar yağardı bu şehire,
Süpürürdü aşk’a dair ne varsa. Ayrılık umut ipliklerine asılırdı kurusun diye, Umudu ne kadar güçlü ve büyükse O kadar kalın olurdu umuttan yapılma ipler. Kimi ayrılıklar buhar olur giderdi. Kimiyse yapışırdı bir illet gibi, Acının da kokusu sinerdi üstüne... Önceden yağmurlar yağardı bu şehire, Götürürdü hayalleri küçük akıntılar eşliğinde.. Toprak kokusunu beklemezdi kimse, Aşk bitimiyle gelen ayrılığın kokusundan hayır beklemezdi insanlar.. Bereketi mi olur her ayrılıkta yağan yağmurun ? Dedim ya önceden yağmurlar yağardı bu şehire, Şimdiyse ne şimdi yağan yağmurlar yağmur, Ne de yaşanan aşklar aşk... Tadı yok artık yağmurların,ve aşkların Eskisi gibi ıslatmaz, Islatsa da,yağmur da sana eşlik eden olmaz.. Eskisi gibi sevmez seni, O deliler gibi,ilk günkü gibi sevdiğin sevgili, Şak diye vurur ayrılığı yüzüne ’’Eskisi gibi sevmiyorum’’der sadece, Silahı budur gitmek isteyenin. Ve bir yağmur yağardı şehire, Şehir ayrılıkla yıkanırdı eskiden, Dedim ya eskiden bir yağmur yağardı şehire, Kaldırımlar ayrılıkla, Yapraklar ayrılıkla, Tozlu yollar ayrılıkla, Sevdalar,vedalar ayrılıklarla yıkanırdı. Beni,Beni hiç sorma zaten sevgili, Sen gittin gideli, Ne ayrılığı asacak ipim, Ne de bir mutluluk hayalim kaldı. Umutlar sendeydi,Mutluluklar sende, Sevinçler sendeydi,vuslatlar sende.. Bir tek acıları unuttun bende... Artık ne kadar yağarsa yağsın, Gitmez bu ayrılığın acısı, Gitmez acıların kokusu bu tende,, Sen gitsen bile, Bir gün gelirsin diye yerin hala eskisi gibi hazır bu kalpte, Kalbimin baş köşesi senin emrine amade.. Ne olur,ne olur bari orayı yağmurlara teslim etme. Yağmurların seni benden silmesine izin verme.. Eskiden yağmur yağardı bu şehire, Eskiden sen vardın bende, Eskiden sen kadar güzel yağmurlar yakışırdı bu şehire... Eskiden yağmur yağardı bu şehire... ’’’Seni Eskisi Gibi Sevmiyorum’’diyerek,terk eden sevgiliye... |