ÜÇ ÇEŞİT KÖRLÜK.!
Üç çeşit körlük vardır dilde kalpde ve gözde,
Dildeki çirkin bir ses kalp’deki bozuk niyet. A’ma göz ışığını arar karanlık izde, Sade gözü körlerde aranmaz bir art niyet.! A’ma gözün ışığı elindeki bastondur, Bastondaki ışığın rengi ilahi tondur. Tondaki her bir ışık kör olan göze yöndür, Asıl körlük kalp’deki dilde olan zihniyet.! Dildeki çirkin bir ses matem yayar etrafa, İçindeki çirkinlik dökülür her tarafa. Dilin kemiği yok ki ihtıyaç yok sarrafa, Körlük eğer dildeyse vahimdir hal vaziyet.! Kör bir dilden dökülen o sesler hep bed çıkar, Bed çıkan her bir sözün tek harfi bir can yakar. Ölçüsüz dilin gözü söze tersinden bakar, Söze tersinden girip kula verir eziyet.! Eziyetin büyüyü kalp gözün körlüğüdür, Dil tersten söz etmişse o yürek mühürlüdür. Mühürlü olan kalpse körlüğe hükümlüdür, Körlüğe hüküm giymiş kalp işidir acziyet.! Acziyet üç gözüde kör olana yakışır, Aciz insanlar arar kabahat kulda kusur. Hatasızlık elbette bir tek Rab’be münhasır, Benimki: kalple dili kör olana hicziyet.! Asıl mevzu bahisse bakıp göremeyenler, Baktığını görmeyip sürç-ü lisan edenler. Gördüğünü farz edip sonra çam devirenler, Bakar körlerde yoktur görmek için meziyet.! Kul TİRYAKİ Mesnevi okumuş almış ilmi, O ilimle süsledim kalbi gözü dilimi. Üç gözümde açıktır görür gözler alemi, Herşey Mevlanın aksi bakıştadır dir öz niyet.! 26 Eylül 2013 00.38 İstanbul |