Yaşayan beşer, edebi ve adabı idrak ile ram eğlemez…Beşer Edebi kalbinde hissetmez Yalnızlığında onun Hassasiyetini İdrak edemez Bilmek, Talim etmek, Hayâya erişmek Noktayı nazarını fark edemez Akıl Bilgiye ulaşmadıkça Kalp edebin deryasına Dalıp arınmayınca Ruh, Sırrın tahayyülünü İrfana bırakmadıkça, Beden nasibi bilmeyecektir Umut Edep ve irfanın vecdinden Sabır ve kanaatin sadrından Zuhur eden murattır Azmi yoksa Niyet samimiyetten uzaksa, Kalbi hassasiyet Bulunmuyorsa zandır Edep Edepsiz nefesin edepsizliğine Sırnaşık ve yılışık sefillerin Cehaletine sabrettirir Nefes vaktine koçarken, Mizan her lahza da Kalbe inşirah sunarken, Hal meşk halindedir Hayâ İmanın ikamesinden Neşet eder Her nefes Nasıl hidayete erer, İmtihan kimi bekler Aklını, bilgisini, Azmini ve maksadını O’na ram eyleyen En tabidir ki nasibi Dergâha icabet eder Cahil Bilgiden mahrum olan nefes Pişkin ve arsız aklı Evvelden daha itibarlıdır Hiç değilse onun Bedevi şekliyle de olsa Utanıp, sıkılması esastır, Yaşadığı şartlar gereği Bilgiye açtır Mustafa CİLASUN |