ELBİSE KUMAŞLARI
En kirliden başlayım, kumaşı anlatmaya;
El değmez iğrenirsin, değmez temizletmeye, İçinde insan yaşar, bilinmez temizliği! Nice temiz giysinin, içinde; Kirliliği!... Bâzen, yırtıklı- örgü, kimi, lekeli solgun, Öyle yıprak çeket var, yirmibeş delik ördüm, Eskimiş de eskimiş, sâhibi yol şoförü, Böylesi tek, ömrümde, vefâlı, para körü... Ne kumaşlar diktirdim, patladı- soldu yazın, Ustalardan bir ordu, sayarsam; sabahlarsın, Kumaş; bir ten, deridir. İnsan kadar çeşitli, Beğenen- beğendikçe, çıkar; yeni desenli... Kenârında kimliği, emektârın’ okusun, Gözlerini, kapa- tut; elinle duy; dokusun’, Makastar, zevkle keser, renkler; büyü kokusu! Şeffaf, abalı- keten, seven; elde dokusun... Temiz, top kumaşların, rûhunda sanat yatar, Renk var insan güldürür, gören; kahkaha atar, Modeller ve yırtmaçlar, düğme- aksesuarlar, Tel simli kumaşlardan, milyon fosforlar parlar!... Kareler tutmalıdır, önde- kolda, yakada, Dikilmiş kumaş ile fors atılır- caka da! Giyen özgürce sallar, kelebeksi kanatlar! Giyim gösterisinin, mîmârıdır; Sanatkâr... Kadir, dolmadı niyet, sen, yazını uzatma! İkiye dörde değil, ister binkırk’a katla! Kişiyle- kişileşir; Elbise Kumaşları, Kırkbeş yıl temizledim, yaşadım kumaşları!... Top hâlinde gururlu, giyene; Bayramlıklar, İçinde, kim değerli, kimisi; Îdâmlıklar! Çıkart- tart... bak, kaç gram, bezinde kir uyuklar! Gönülden giyinmeli, gayrısı: Selâmlıklar! Kadir Yeter. TRABZON. |