Bu Hasret Sürsün !
Böyle gül görmedi aşkın bahçesi,
Serin serin esen rüzgar tutuşur. Adınmış gönlümün dili, lehçesi, Yanım-yörem, kıyı- kenar tutuşur. Beni ufuklardan süzme ne olur, İpek saçlarını çözme ne olur, Yaylalara çıkıp, gezme ne olur, Suyundan içtiğin pınar tutuşur. Bu nasıl güzellik, aklımı yolar, Uçurumdan atar, taşlara çalar, Dalları kırılır, sararıp solar, Salıncak kurduğun çınar tutuşur. Sıla dedim gurbet oldu her adım, Ben bahtımı, ben hep seni aradım, Bir bakışa ram olmaktı muradım, Ahımı duyanlar yanar tutuşur. Bir çiğdem hüznü ki, dağları yıkar, Gözümden dökerim, içime akar, Karanfil de, menekşe de sen kokar, Kar altında kalmış bahar tutuşur. Bu sevda bitmesin, bu hasret sürsün, Küllerimi avuç, avuç savursun, Yüzündeki nuru bir kere görsün, Güneş sönse bile tekrar tutuşur. Servet Yüksel |
saygımla.