İLAHİ MİRAS
Bedastanda gül deren başka çiçek bilmiyor,
Bahçıvanı bülbülse gözü bir şey görmüyor. Gül nazın herkes çeker Bülbül nazı çekmiyor, Naza her kes katlanır kahıra dağ dayanmaz.! Gül’ün kahrı zehirden bade-i şerbet olsa, Yar bir küçük kap değil zehri tas tas doldursa. Bir gül taliplerine dolu bir tepsi sunsa, Gayrısı damla içmez bülbül gözünü kırpmaz.! Gülün kahrı bülbüle kızılcık şerbet gelir, Her yiğidin mahlas’ı namı ile bilinir. Bu kulun mahlasına Gül TİRYAKİ’si denir, Gül dalından bin diken batsa canını yakmaz.! İnsanın kalbi körse gerçek aşkı bulamaz, Gerçek; ilahi aşktır safsata der tınlamaz. Zaten ilahi aşk’da her kula nasip olmaz, Gül Mevlanın lütfudur her çiçek gibi kokmaz.! Bir gül aşkı Cennetin ilahi şarabıdır, Kulun gönlündeki yar şarabın menbağıdır. Bu can tam kırk yıl olmuş menbağın tutsağıdır, Gül yüreğinden başka kalpde huzur bulamaz.! Bülbül güle yar demiş başka ifade yetmez, "Can"dan gayrı hitabı yare deyip incitmez. Ahını almamıştır kul hakkı nedir bilmez, Zerre kadar almışsa yar hakkı helal olmaz.! Ey sevgili; bilirsin bu kul nasıl yaşıyor, Kırk yıldır gül aşkını sinesinde taşıyor. Öylesine kutsalsın dua’yla yarışıyor, Tam kırk yıllık dua’msın avuçlarım boş kalmaz.! Kul TİRYAKİ gül dermiş Cennet Bedestanından, Kırk yıldır hiç geçmiyor başka bir bağ yanından. Gül sevmek Allah aşkı miras Yaradanından, Rab’bin hak mirasına zerrece toz kondurmaz.! 19 Eylül 2013 06.45 İstanbul |