GölgelerGüneş ışık dalgalarını, Geçmişte yazılan eski bir romanın, Son sayfalarına ulaştırdı.. Pencerelerden içeri ulaşıp, Garİp gölgeler oluşturdu.. Renk değiştiren gökyüzünün, Elinde bir oyuncaktı o artık.. Dalgalı ağaçlara, Yılan gibi kıvrılan yollara vurdu şavkını.. Geçmişte kalan izlere ulaşıp, Tozlu satırları aydınlattı.. Birkaç sayfayı tutuşturdu, Cümleleri şenlendirip, Yıldızlı noktaları yalıma vurdu.. Romanın kahramanlarını, Bürümcüğe cevirip,zıtlıklıklar yarattı... Hayal gibi görünen gölgelerle, Gökleri lacivertleştirip, Yeryüzünü ürpertti.. Kuşlar.; konuşmaya başladı, Rüzgar; ağaçları aşıp, Dağların eteğine sığınmış olan suyu tıitretti.. Ovalarda ki yeni acmış olan , Gelinciklere usulca üfledi.. Sarı çiçekleri yele savurdu.. İşte o an... Dünyanın soluğu kesildi.. Ve ürperten bir sessizlik şaire ulaştı.. Şair.... Mezarlığın sessiz selvileri altına uzanıp, Zavallı varlıklara lanetler okudu.. Ansızın duyduğu bir öpüşme, Sesini andıran rüzgarın sesini duydu... Bu ses onu daldığı derin uykudan uyandırıp, Düşlerini kaçırdı yalnızlığını alt üst etti.. Donuk kara gözleri ,buğulandı.. Gözlerinde ne yalancılık nede yapmacık bir bakış vardı.. Güneş ışıklarını son satırlara ulaştırdığında , İki güzel ruhun bakışmasını ,gülümsemesini gördü.. Üzüntüsünü kefene sarıp,, Aşkını okyanus diplerine bir tabutu atar gibi attı.. Söze dökülemeyen düşüncelerine döndü. Şair; ölü bir kente son defa bakar gibi.. Gözlerini önce bulutlara sonra ,, Gökyüzüne kapattı.. NAZO_50 |
Yüreğine kalemine sağlık üstadım
Yüreğin susmasın
____________________________________________Saygılar