Ey yar sen bana bakma, umutlarına sahip çık bizarlaşma…Bekletme beni Bir idam mahkûmunun Dört duvar arasında Hüzün yudumlayan umudun Düşlerinde korkutan Uykuların kucağına bırakma Istırabım sonsuzdur Kolları kesik insanın, Sacı dökük gelinlik kızların Hasrete teslim olmuş Ağıtların figanından kurtar beni Kader Mahkûmuyum Hakkı savunmak için Kurban olmuş bir soluğum Belanın ne olduğunu iyi bilirim, Hak karşısında Sessiz kalmayan bir korkuyum Rüzgâr Bana çok şey anlatır Hülyasında nefes aldığım Umutları yaşatır İçime acı veren kahırların Kirlerinden arındırır, Hakka yakınlaştırır Ne vakit Uçan bir kuş görsem Sinemde mavera heyecanı uyanır, Kalbim sürurla başkadır Ömrümden kopup giden yıllar Ne kadar cefalıdır, Çile ağız tadımdır Garip Ve sefil bir dünyam var Kimseye yük olmayan, Bir beklenti içinde bulunmayan Melalim hak için yanar En yakınıma her şey ayan iken Kaygı ve kasvetten ne çıkar Bir gün Kapım çalınacak yar Firkatim olan huzur ve Sükûnet iklimleri başlayacak İşte o vakit gönlüm hürriyetin Ne demek olduğunu Daha iyi anlayacak Dört Duvar arasında Şafaklar ne kadar sökün ederek Hicran yaşatsa İpe gidenlerin hali bambaşka, Gözler boşlukta, Ayaklar sarhoş gibi muğlâkta Kaç zamandır Name yazamadım İçinde bulunduğum hüznümü Sana da yaşatmaya kıyamazdım Ben mahkûmum bari sen olma, Sen kanatlanıp uç, Umutlarını soldurma Biliyorum Göçüp gidenler var Söz etmezsin üzülmeyim diye, Düşüme girenden habersizsin Her göçenle bende göçerim, Kurtulduğuna kani gelirim, Gam etmem bilesin Yeter ki Senin canın sağ olsun Hiç değilse hatırlayan, Kaygısını taşıyan bir yar bulunsun Bahtım için Kurumayan umut olsun, Feryadıma şahit olsun Mustafa CİLASUN |