Sadakati Unuttun, Sere Serpe Oldun…Çılgınca Seviyordun Hiç dilinden Düşürmek istemiyordun Ne zaman uzak kalsam, İşime yoğunlaşsam Fırsat vermiyordun Her zaman Yanımda olmak istiyordun, Gözlerimin içine bakarak Bir şeyler söylüyordun Ne güzel günlerdi Tadı damakta kalan Ve unutulmayan Her fırsatta yeniden Yaşanılması arzulanan Taze ve zindelik sunan bahardı O yıllar Ömür kitabından Sayılı sayfalardı, Şimdi hazan vakti geldi çattı, Zemheri başladı Hatırlıyorum Bana aşk şiirleri yaz derdin Romantik bir ruhi yenin sahibiydin, Hep lirik olmayı isterdin İçinde sakladığın çocukluğu Her vakit muhafaza ederek, Fırsat buldukça oynamayı dilerdin Beni sev, Ruhumu sar İçimde kalmasın hiçbir Dert ve keder adına intizar Hasretim sevdaya, Sevgi adına aşk sancağına, Ruhumu aşina eden fırtınalara Değme değsin Poyrazın yakan esintisi, Gönlümde yaşattığı Var olan etkisi, Alıp götüren hikâyesi Açılmak isterdim Ummanın En müstesna sessizliğine Ruhumu bekleyen işaretlere, Yüreğime Firkat zerk eden sezgilerine Gözyaşlarımla, Sessizlik içinde ki hıçkırıklarımla, Beni benden alan, Yüreğimi dağlayan garipliklere Kime seslensem Hiç tereddüt etmeden İçimi döksem, sinemde Yıllarca vaktini bekleyen Sırlarımla gömülmesem, gülebilsem Arkadaş, dost, yaren, refik, Kelimelerini yeniden vaziyet edip, Şartlarına göre değerlendirsem Mustafa Cilasun |
teşekkürler mirim...