Sırası gelmeyen incirlerin Son meyvelerinden yedim / hakkınızı helal edin dedim 'ağladılar sanki
Dün 160 tane bin yıllık Zeytin 30 incir ağacı vardı orda şimdi yoklar
Gittim gördüm"yüreğim cız dedi Zeytinlerin incilerin kökleri orda burda savrulmuşlar Kimin umrunda" köklerine bile saygıları yoklar 4 baletli makina" 3 kamyon durmadan kazıyorlar Umrunda değil çalışanlar para kazanıyorlar bindikleri dalları kesiyorlar ahmaklar Kararı veren masanın başında oturanlar" hani o okumuş cahiller orda yoklar Su dinlendirme deposu yapılacaklarmış yerine ve yapıyorlar Lan’mı diyeyim" siz nasıl okumuşsunuz bin mt, üstünüzde boş çıplak ölü topraklar Zekaya bakın zeytin ve incir ağacını bir bilseler milli servet bunlar Görsen utanacak insan neresinden baksan" sanki şeytanlar Yada bir dikipde doğal olarak kaç yılda yetişir bir görseler ahmak ola ahmaklar Kim kime" yetmemiş gibi dikenin sevap defterine kapatıyorsunuz Kuş kurtların hakkını dikenin yetiştirenin sevabını tersine üstünüze alıyorsunuz Seyrettim biraz 2,de laf ettim" yazık oldu dedim" neyi dediler maşalar Yok bişey dedim" ne Zeytini ne inciri ne anlayacaklardı" kendini tanımayanlar Kolay gelsin dedim hani oda ayıp olmasın babından sanki ayıbı anlayacaklar Çekdim gittim" biraz yan taraflarında bir başka manzara sanki nisbet eder gibi Orayada Gene bin yıllık zeytin ve incir ağaçlarını göklemişler" bitmiş onlarınki Mezar yerlerini hazırlıyorlar" selam verdim hani adepden kolay gelsin dedim" neki Yazık oldu dedim onlarada" gelmişliğim pekde umurlarında değillerdi" işleri vardı Bir yandan işlerine bakıyorlar" zahmet ettiler neden dediler Buraları dedim" Zeytin incir bağlarıydı" tuaf tuaf yüzüme bakdılar Anladım" siz resmi’mi yoksa şirketmisiniz dedim" şirketiz dediler Çok değil biraz üstlerinde ölü topraklar" Evet bunlar" top yekün şirketler Bakalım dedim bu bin yıllık Zeytin ve incir ağaçlarının ecri’ni Lan aynı gemideyiz yarın hastahanelere dolacaksınız nerden bulacaksınız doğalını Karar veren ve sizler nasıl cevap vereceksiniz" aval aval yüzüme bakdılar İçmeyin lan şu sulardan" gidin karar verenlerinizle birlikde lağamlardan için Gömülmeyin lan şu köklediğiniz bin yıllık Zeytin ve incir ağaçların yerine gidin Atın çöplüğe karar verenlerle birlikde bu topraklar kabul etmez sizi diyecekdim Utandım demedim" kalın dedim şeytanınızla baş başa" ordan’da çekdim gitdim Geçerken daha sırası gelmeyen incir ağaçlarından bir kaç incir kopardım Son kere" Zeytin ve incir ağaçları konuştular benimle" kurtar bizi dediler sanki Biz Bir kaç kişiyiz hem biz cahiliz" elimizden bişey" gelmez’ki Brokrasiye her şeyi biliyorlar" bilginlere gücümüz yetmez’ki Şirket olmuşlar en çok kar nasıl olacaksa? ne aşarısı ne yukarısı umrundalar Yediğim son meyvelerinizi helal edin dedim vedalaşdım arkamdan ağladılar sanki? Yahya sevim; Aydın . |
Fatih Sultan Mehmet ne demişti; Yaş kesenin Başını keserim. İşte Ormanlar ağaçlar böyle kesin tavırlarla korunur...