ayakların bile izinden kokuyor inan ve söndür ki üremesin kör duyguların bütün karanlıklarda ki gibi ışıklar gölge dansın da parlar
gardını al da vur benden kalan hatıralara küpe gibi takmasan da mazimizi şüpheyle sakın bakmayasın yüzüme kalbim koptu veya kopacak boşluğundan
nerden bilebilirim ki kim bilir hangi deyyus koparttı ipini ısır kuduz aklınla sevgini parçalanırsa belki bana da düşer yönsüz hislerin hava da akkor gibi cehennemin azabı gibi benziyor yüreğine ahtım olsun ki sözüm var yaratana sen kendine gelmeden önce sırtımı dönmeyeceğim yalvarmalarına
haydi bir çığlık daha at da duyalım bitmez ki sensiz ne gece ne de gündüz hislerimin horlaması kesiyor tufanını kördüğüm bir yürek itibar mı görür kollarım mı sandın nefretlerini kırıverip dururken dallarımı toplayarak kızartın beni kavrulmuş iklimler gibi sen sanki hiç yaşamamış gibisin hüsranı
kötü hislerin göllerim de hüzün yelkenlerini açarken poyrazını usun bile taşıyamaz dümenin kırık yön kayboluyor hayatın topukların da delili verirken feryatların kum dökülüyor mezarıma bozguncu yakarışlar gamsız gülüş olur gamzelerin de gurur ve sen sen ve kibir sarmaşık gibi sarıp boğuverdin umutlarımı
kaç delikanlı çürüttün acaba yezidin tırnakların da kaçıncı bahar hazana çevrilerek sarardı aşkın yaprakların da tütsü dumanı gibi boğazıma düğümlendi göz bebeklerinin nazarı çektikçe içime izmariti duman oluruz hayata
isim babam oldun sanki bu kaderime çektiğin kara çizgi de ne
işte bu yüzden kül kokulu tozlanırız biz havada kolum bükülmedi ama kalbim param parça ellerin de bir kundak çocuğu gibi doğaçlanırsın yaşam da yeni baştan
kahrın koynunda büyüyen çocuk yaşama boynunu bükerek bakarken haydi sen geri dönmeden bari git yoluna sen kaşındıysan bana ne düşer ki sakın ha sakın belalarını benden sorma…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Vefa bilmeyen nankörlerin kokuyor ayak izleri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Vefa bilmeyen nankörlerin kokuyor ayak izleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Harika bir şiirdi kardeşim.Nedendir bilemiyorum senle birlikte birkaç arkadaşımın şiirleri sayfama gelmiyor.bu gün şiirimi favorine almışsın sayfandan buldum şiirini.oysa ben senin şiirlerini severek ve takdir ederek okuyordum.neyse şiirine gelince,üzütü,kin ve nefret dolu bir şiir.sevdiğin insan sana aynı değerde karşılık vermemiş anlaşılan.şiirin son mısralarında nefretin iyice belli oluyor. muazzam bir hüzün ve kaos denizinin içine düşmüş,çırpınıp duruyorsun.Buradan kurtulmak için ne yaspacaksın,Tabiki Allaha sığınıp dua edeceksin kardeşim.Unutmayın ki hayır ve şer Allah'tan gelir. Allah dilediğini vezir dilediğini rezil eder. Allah'a boyun eğmeden ondan mutluluk dilenmez. Bunları yapmak esasen boynumuzun borcudur ama nefis denen şey bize her zaman bunları zor, ağır ve gereksiz gösterir. Unutmayın ki bu hallere sizi düşüren o kafir nefisti. Artık aldanmamaya ve uyanmaya çalışın.Allah'a inancınız olduğu sürece bu hüzün ve kaos denizinden,yeniden dpğmuş gibi kurtulursunuz sevgili kardeşim.
Bir akşam son defa seni görmeden Dediler göç etti sevdiğin neden Neden nasıl oldu bu aşk yıkıldı Soldu bütün ümit bahar gelmeden
Bilirsin sevemez seni hiç kimse Çılgınca bir aşkla sevdiğim kadar Gitme gel bu hasret beni yaralar Unutma ki her yanım hatıralar Her taraf dopdolu hatıralar .......coşkun sabah
değer bilenin değeri bilinir dost vefasızlar hatırlanmaz bile vicdanım rahat çok şükür gerisini vicdanı olmayanlar düşünsün çok teşekkür eder sevgiler sunarım...
haydi bir çığlık daha at da duyalım bitmez ki sensiz ne gece ne de gündüz hislerimin horlaması kesiyor tufanını kördüğüm bir yürek itibar mı görür kollarım mı sandın nefretlerini kırıverip dururken dallarımı toplayarak kızartın beni kavrulmuş iklimler gibi sen sanki hiç yaşamamış gibisin hüsranı yüreğinize emeğinize sağlık saygıyla kalın...
işte bu yüzden kül kokulu tozlanırız biz havada kolum bükülmedi ama kalbim param parça ellerin de bir kundak çocuğu gibi doğaçlanırsın yaşam da yeni baştan
kahrın koynunda büyüyen çocuk yaşama boynunu bükerek bakarken haydi sen geri dönmeden bari git yoluna sen kaşındıysan bana ne düşer ki sakın ha sakın belalarını benden sorma…
(18.09.2013) AZAP…
Saygıdeğer üstadım yüreğinize sağlık Güzel bir şiir daim saygılarımla......
Sorumluluk duygusuyla hareket ederek görülenlere duyarsız kalınamayacağını gösteriyor dizeler bize... Kaleminize ve yüreğinize teşekkürler ağabeyim... Selam ve saygı ile...
kaç delikanlı çürüttün acaba yezidin tırnakların da kaçıncı bahar hazana çevrilerek sarardı aşkın yaprakların da tütsü dumanı gibi boğazıma düğümlendi göz bebeklerinin nazarı çektikçe içime izmariti duman oluruz hayata
isim babam oldun sanki bu kaderime çektiğin kara çizgi de ne
işte bu yüzden kül kokulu tozlanırız biz havada kolum bükülmedi ama kalbim param parça ellerin de bir kundak çocuğu gibi doğaçlanırsın yaşam da yeni baştan
kahrın koynunda büyüyen çocuk yaşama boynunu bükerek bakarken haydi sen geri dönmeden bari git yoluna sen kaşındıysan bana ne düşer ki sakın ha sakın belalarını benden sorma…
Anlatım zenginliği olan güzel dizeler keyifle okudum selamlar..........
Bu şiirle ne çok hasbihal edip içimi dökesim var ama incitirim korkusu sardı yüreğimi.
Hazan her daim keser yüreğin iştahını ve nefse yol verir, al meydanın senin diye. Oburluğunu konuştur konuşturabildiğin kadar ve tıkındıkça aksır dur ve ümüğünde kalsın inşallah diye.
Zehiri zıkkım eder, zıkkımı zehir...
Yada yıkıntılar arasın da yeşerip soluk almaya çalışan bir kır çiçeği gibi direnmeye soyunur ışıksızlığa ve susuzluğua.
Yaradır bağrına yapışan kene gibi ötelediği duygular ve itilmiş bir tiksintiden kalan kokular.
Sitem kuşansa yadırgı düşer...
Öfke kussa celladı aratmaz..
Sussa içinde kabaranlar rahat bırakmaz ve gerek aklının gerek se yüreğinin kıyılarını döver durur...
sen hoş ve sefa getirdin yüreğimize can çok merak ettim dost yüreğini buradasın ya başarılarını yine göreceğiz her daim yanında olmaya çalışacağız güzel yüreğine mertliğine sevgiler sundum kal sevgiler içinde esenliklerle...
işte bu yüzden kül kokulu tozlanırız biz havada kolum bükülmedi ama kalbim param parça ellerin de bir kundak çocuğu gibi doğaçlanırsın yaşam da yeni baştan
emek ve ilhamla yazılmış harika olmuş kutlarım ağabey saygılar
Üsdadım emeğine sağlık çok güzel bir anlatım zenginliği zalimin zulmünü alkışlayanlar okusalarda anlasalar bari ama nerede okumazlar okusalarda anlamaz lar çünkü onlar inanmıyorlarki zulmün bir gün zalimin başına patlayacağına
Şiiri baştan sonuna kadar okudum iki kez acele etmeyerek derin derin nefes alarak,düşünerek,ilham alarak okudum.Ahlak ve Hukuk Eşitlik Önce nesneden hareket ederek ,nesnenin kavramı imal edilir,sonra bütün ters çevrilir ve nesne kopyasına yani kavrama göre değerlendirilir.Kavram nesneyi değil, ama nesne kavrama kendine örnek almalıdır. İki insan ve onların istençlerinin birbirlerine tamamen eşit oldukları ve ikisinden hiçbirinin ötekine verecek hiçbir buyruğu olmadığı temel belitini saptamak için her hangi iki insandan hiçbir zaman yararlanamayız. Bunların tüm gerçeklikten ,yeryüzünde varolan bütün ulusal,ekonomik,siyasal ve dinsel ilişkilerden bütün ciselle ve kişisel özelliklerden ,geriye her ikisinden de yalın kurtulmuş iki insan olması gerek,ancak o zaman tamamen eşit olurlar.Demek ki iki kişi”ahlak bakımından eşitsiz ”oldukları zaman ,eşitlik sona erer. Varlığın temel mantıksal özgürlükleri üzerindeki önermelerin birincisi ve en önemlisi,çelişkinin dıştalanmasına ilişkindir.Güçlerin ,öğelerin ve bireylerin yönleri arasındaki bu çatışma,saçma çelişkiler fikri ile hiçmi hiç karışmaz. Burada gerçek çelişkinin gerçek saçmalığının çoğu kez yaydığı sisleri dağıtmış ve çelişki diyalektiği yanı uzlaşmaz karşıt evren şeması altında varsayılan bu çok kaba yontulmuş kukla için şurada burada seçilip savrulan örğülerin yararsızlığın ortaya koymuş olduğumuz için kendimizi hoşnut sayabiliriz. Bir şey ne denli çelişik ise o denli gerçektir.Bir başka deyişle ,bir şeyin ne denli saçma ise o denli inanılmaya değer yani bir türetim bile olmayan,açınlama teojisi ile mistikten alınmış bulunan bu özdeyiş,diyalektik dedikleri ilkenin çırıl çıplak dışa vurumudur. Yaşamda şeylerin ve süreçlerin kendinden var olan ara vermeden ortaya çıkan ve çözülen bir çelişkidir.Çelişki biter bitmez yaşamda biter. Ahlak dünyası tıpkı evrensel bilgi dünyası gibi…kendi sürekli ilkeleri ile kendi yalın öğelerine sahiptir.Ahlak ilkeleri tarihin üstündedir ve aynı biçimde ulusal niteliklerin güncel ayrımlarının da üstündedir.ahlak duygusunun vicdanın evrimi sırasında oluştukları ölçüde değere sahiptir.Gerçek doğruluk hiç değişmezler.Öyleki bilginin doğruluğunu zamana ve gerçeğin değişmelerine bağlı olarak düşünmek bir çıgınlıktır. Egemen bir gerçekliğe mutlak doğruluk hakkına sahiptir
Karanlık sarmış ortalığı, Çırpınır vicdanlar aydınlığa doğru Mücadelem hak yoludur eğriden doğruya doğru Ne efkarım ki o güllere hasretiz Heyhat Dinle ey gönü baksana şair sana ne diyor Oku da hele bir bakta anla
Yüreğinize sağlık değerli şair dostum...Sevgi ve saygılarımla...
işte bu yüzden kül kokulu tozlanırız biz havada kolum bükülmedi ama kalbim param parça ellerin de bir kundak çocuğu gibi doğaçlanırsın yaşam da yeni baştan
kahrın koynunda büyüyen çocuk yaşama boynunu bükerek bakarken haydi sen geri dönmeden bari git yoluna sen kaşındıysan bana ne düşer ki sakın ha sakın belalarını benden sorma…
MÜKEMMEL ÇOK GÜZEL HOCAM KUTLARIM....SAYGILARIMLA...
ne gece ne de gündüz hislerimin horlaması kesiyor tufanını Kördüğüm bir yürek itibar mı görür kollarım mı sandın nefretlerini kırıverip dururken dallarımı toplayarak kızartın beni kavrulmuş iklimler gibi sen sanki hiç yaşamamış gibisin hüsranı