Çile ikramı ilahidir, bahtın sabrı nasibidir…Çile gönlümü ihya eden, Bir ah çektirmeden sürura erdiren ferdir Nefes niye müddetlidir, sorarım imtihanın o sırrında neler gizlidir Vakit elbette ki sahibinindir Kalbim niçin uzlete çekilmeyi ar bilir Mana vecdinde dirilmek, hakikatin hasretiyle nefeslenmek ilimdir Neden nefsin her halinden, Tedrisata muhtaç çehresinden geçilir Kalp şayet ihsan, inşirah için en sadık bir dostsa niye imtina edilir Keyfiyet, nefesimin Aheste halinde neden ahenge gebe bir naiftir İnsan olmak, beşerlikten kurtulmak, aklım ve idrakim için şereftir Canan ne bilir, derdin Bin bir türlü halini kalbim hüzün içindedir Güz vaktidir, hazan eşkâlin ibretinden temaşa eder evet, hazindir Ölüm, niçin tefekkür için Feyiz reçetesidir, açılacak hesap kimindir Aşka ram olmayan o an, yılları eskiten zaman, ruhumdan katredir Şimdi ağlamak gelir içimden, Akmaz, nazar eden gözler derdinden Sinemin derinliğinden sadır olan bir ses nida ediyor aşk, saadetten Görünmeyen o çehresinden Gönlün hissettiği bir badeyi suhuletten Ülfetin firkati şad oldu şimdi, kalan nefesin sirkatinde ki kimlikten Kalbim ne olur, aşkıma Bir lahza sürur sunsa, bu korkularım ayılsa Her sabahın efkârı, ruhumdan neşet eden feryatla anbean kurtulsa Andığım ve manasında Esaret yaşadığım bu ahval, bir suçlu olmasa Nefsim vicdanımla anlaşsa, aklım irademi kuşatıp aşkıyla sevdalaşsa Mustafa CİLASUN |