geceye serenat
uzun ve sancılı bir gece düşlüyorum
ellerimde kalan son umut tanelerini rüzgarla savurdum katıksız bir sevdadan geriye kalan ızdırap, elem ve hiç.. bir martı kadar özgür olmak isterdim bir okyanus kadar derin olmak ve bir dağ başı kadar yalnız bir türkü kadar hasret kokmak isterdim engin bir deniz gibi mavi olmak bir çocuk kadar masum ...... hiç..... |
İsmi bile şiir ...dedikten sonra sevdanın acıyı demlediği bir yürekten olduğuna kanaat getirdiğim dizelerinde derin çok derin bir karamsarlık duygusu hakimiyet kurmuş. umutların, hayata dair sevinçlerin, beklentilerin , aşığın maşuğuna duyduğu sevdaya dair kurulduğuna dair bir tema işlenmiş.Ahh sevda ...sevda ne diyebilirim ki değerli şair hayatta bazen istenilen şeyler olmaz.Önemli olan hiç bir şeyi hayatın tam merkezinde tutmamak ..malesef oradan yayılan bir bir hareket,bir deprem aynı ölçüde tüm hayatı etkiliyor...Hangi şairimiz diyor du sahiplenmeyeceksin elini bile ...diyordu...gökyüzünü sahiplen sahipleneceksen diyordu ...ahh ahhh ne güzel demiş.Aslında bütün hatayı burda yapıyoruz...bütün ümitleri uğruna seferber kıldığımız sevgili, eş, dost, arkadaş...adı her neyse işte...genelde de de beklenildiği şekilde olmaz..hep bir hayal kırıklığı, hep bir keşke ...furyası...o yüzden ..işte...gidebileceklerini bir şeylerin istediğimiz gibi olamayabileceğine dair düşünceleride birlikte taşımalıyız .At başı gitmeli...hem olmalı hem olmamalı...yani sonuçta kader denen bbişey ver...bizim elimizde olmadan gerçekleşen bir şeyler var..dünyaya gelmek tercihimiz olmadığı gibi...yani ...ha olursa içimizden geçtiği gibi teşekkür ederiz yaradana...olmazsa da nasip değilmiş deyip ...kendi hayatımızın yönünü değiştiririz...başka yolu yok...başka çıkarı yok..yok yok ...uff çok yazdım yaa :)))) kusura bakma.Fazla işgal ettim.
Gerek anlatımı gerekse duyuşuyla yine mükemmel bir eser okudum.Varolsun yetkin kalemin.
Selam ve saygılarımla şiir yüreğine her daim
.