Önce büyük şehirlerden büyük yerlerden başlıyor
Bu medeniyet denen arsızlıklar bu hayasızlıklar
Sonra sırasıyla küçük şehirlere doğru kayıyorlar
Taki ilçelere kasabalara köylere kadar varıyorlar
Hani aynı güz yağmurları gibi başlıyor daha ilk
Bir fırtına bir şimşek ardından felaket
Taşını toprağını ağacını kökünü sürüyüp alıp götürüyor
Sokakları taş toprak çamur önünde ne bulduysa hafifleri bir dereye dolduruyor
Hurafeler buna benzer" küçük yerlerde yapamadıklarını
Büyük yerlerden başlıyorlar
Medeniyet diye ilericilik diye arı hayayı unutuyorlar
İnasanlıkdan çıkıyorlar farkına varmadan insanlıkdan çıkdıklarını
Sanki doğrusunu yapıyorlarmış gibi" geriyi bilmeden ne gericisin sen demiyorlarmı :D
Konuşarak vede hareketlerle özendiriyorlar hafiflerini
İşde küçük yerlerde hafif olanlarda kapılıyorlar fırtınalarına
Taki ne zaman ihtiyarlıyorlar kimisi geliyor aklı başına
Dönüyor eski yerine varıyor farkına
Lakin arsızlık hayasızlık onlardan önce geliyor" gittikleri yerden" yer arıyorlar artık
Birde demiyorlamı" ne bu hayasızlık" ne bu arsızlık" ne bu pislik yeter artık bıktık
Hayda yav kendiniz ekdiniz taaaa uzaklara gidipde" suladılar burdaki hafiflerde
Ekilen mutlaka çıkardı" ne ekersen amma siz buralara gelinceye kadar çıkdılar
İyi gene bazı hafif ağır olanlar döndüler
Çok hafif olanlar şimdi derenin dibindeler
Dereleri dolduruyorlar
Aynı yaz" güz" hazan" yağmurları gibi" ne çok benziyorlar
Önce baharda yazda evet medeniyet" kimene çal oyna
Armı hayamı oda’ne" sonra son geliyor" sona doğru bir şimşek bir fırtına
Bilmedikleri korku içinde bilmiyorlarda" kalbleri cız diyor kalpleri farkında
Sonrada hazan" hüzün geliyor işde
Korkuyla bilmediklerini uyduruyorlar işlerine geldiği gibi hurafelikde var içinde
İşde böyle işlerden çıkıyor hurafeliklerde
Mesela ne alakası var ilim çindede olsa arayınız bulunuz sanki çin kutsal" 1 yerde
Halbuki diyorki ? ilim müslümanın yitik malıdır nerde bulsa almalıdır. bizde işde(: ?
Yahya sevim ; Aydın .