"Sanrılardan önce Tanrılar terketti yeryüzünü "

Evet tanrılar! Eros(aşk tanrısı), Afrodit(aşk ve güzelik tanrıçası), Dike (adalet) Limos (açlık tanrıcası) vb...

Onlar yeryüzünü terketmiş ve toprakla öpüşmekte iken;

Bizler Tek Tanrı dine mensup iken hayatı soğana, doğayı cehennemeye döndermişiz! bas-baritonlar(sanatçılar) dediğimiz kesim ürkekçe sesleri yetersiz kalıyor!


"birileri,
kulağımın dibinde bağırıyor bas-bareton
"nikahına al beni" diye
son imparatorluğa sığınan o kıçı kırık kraliçe
aynı tonda sevişiyor bitki örtüsüyle!"

Tarihte belki mitolojik dönemlerde Tanrılarına sığınan kraliçeler de artık bitki örtüsüyle, ki belki gübrelenmiştir fakat ruhları azapta...

Gelelim günümüze, para-metre hesabına (meta) imparatorluğuna sığınan o kadar sığınmacı kraliçeler var ki sorma gitsin; Nikahına al beni derken bile sahici olmayan bir yaklaşım içindeler ve aşklar da pazarlarda satılır olmuştur.

Burada, bu şiirde okült bir gönderme var, anlayana bırakalım

"gülcemalini görmediğim
tek Tanrılı sevgilim
mumun fitili kadar kısa
yaşanılan ilk merhaba"

Tek tanrılı sevgili var mıdır? belki vardır fakat ölümüne, sadakatine sevgililer günümüzde nerdeyse nesli tükenmiştir. Kısa aşklarla ilk merhaba yaşıyorsak ki kırkindi aşklara amadeyiz!

İki boyutlu belki daha fazla boyutlu anlamlarla ve en çok felsefik boyutuyla şiiri çok beğendiğimi, etkilendiğimi(etkileyici) söylemeliyim.

Şiirde, şık göndermeler ve elit vurgularla şiiri hep okunacak kılmıştır bence, ki daha önce dediğim gibi ustaca ve şiirlerine yorum yaparken en zorlandığım şairlerden biri.


usta yüreği selamlıyorum