Ben Gölgelerin Diliyle Konuşuyorum
Düşüncelerin zamansızlığını bildiği için
Bir filozofun kösteğinin yelkovanı sudan, akrebide kumdandır İçine kalpler koyduğum cam kavanozlarım çoğalıyor Hayatımın rafında, azalmak bu olmalı Kaybolduğunu bilemeyecek kadar kayıp degilsen Bana kendini gösterirmisin dünya haritasında Bugün kalbine bir lunapark kurulmuş belli Gözlerinde çocuk kahkahaları duyuyorum Ne kadar güzel güler bir kadın gözyaşlarını silerken En temel içgüdümüz sevmek olmasaydı Kendilerine böyle hayvanca acılar çektirmesine rağmen Aşkı istermiydi insanlar. Adam bir oturuşta iki porsiyon yedi Sanırım birisi yalnızlığı içindi Ve kimileri için hayat Bir limon sandığı üzerinde otururken Kırmızı kadifeden bir divana uzanmayı düşlemeye benzer Sevinçleri kepenk indirmiş bir kalpten geçiyorum Sokaklarında hüzün köpekleri uluyor Küçük görme insan ellerini Onlar birbirine tutununca nerelere uzanır bilemezsin Onların gücünü hayal bile edemezsin Şiirin kutsal parmağı bana dokunduğu zaman Ben gölgelerin diliyle konuşuyorum Aşıklar etoburdurlar, onlar birbirlerinin kalplerini yerler Koca bir sayfa ölümün Kenarına ufak harflerle yazılmış bir nottur hayatım Yamyamların kemik koleksiyonu varmıdır bilemem Kalp biriktirenler gördüm Ben bu hayat deryasında, Her dalgaya pul veren bir balığım Sen aklı selim esnafsın gönül pazarında Ben aşk ağacında sebil narım Ne kadar güzel güler bir kadın gözyaşlarını silerken Ben gölgelerin diliyle konuşuyorum |
önce burayı alayım kendime...
Mükemmeldi Murat bey.
Her mısrası şiirin mihenk taşı gibi.
Uyum şahane
içerik ve işleyiş şahane
...kutluyorum can-ı gönlümle...