El Yazması Mektuplar
Ceylanlar gibi ürkek, kuş sesi gibi ılık,
Aynen ikbal yıldızı, susmuş yazgıyı bekler. Sükûtun imbiğinde, bakışlar kalabalık, Her ne zaman ağlasa, ona benzer bebekler. Lacivert zamanlarda, hüzün salar her dâim; İffet ile örülmüş, gerçek iklimi arar Sen derken tenhâlarda ne kadar da mülâyim, Ellerinden tutunca yanakları kızarır, Cemrelerde ısınıp, mektuplarda yanıyor, Mektuplar el yazması, bende varım bir baktım. Yemyeşil duâlarla, günbegün boyanıyor, Nurlu yüzünden öpüp, tebessümler bıraktım. Hem aşk bir vuslât ise; neylerim kuşkuları, Kazanlarda demleyip, beyaz kefene sarın. Bıçkılayın peşimden, kan rengi coşkuları Sorulursa hakkınız, helâl deyin haykırın! Biliyor sığınağım, yürek sesi bu konu, Teneşire gül koyun, çelenk neymiş hurâfe! Cürmüm pek çok olsa da unutmam hâşâ O’nu, Yine oldum tüy gibi, üveyk gibi bu defa. İffetin her rengi var, vallâhi başka edâ, Kırdım tüm heykelleri, hüzne sarmalar attım. Artık vuslât ölümüm, nâkış nâkış şühedâ, Cânım, mâhzûn bakışlım, yine seni anlattım. Ömer Ekinci Micingirt |