ZAMAN DEĞİRMENİ
Bakınız hayat olmuş bir zaman değirmeni,
Öğüten belli olmuşuz değirmende öğüneni, Bunca bastığımız toprak, gezilen yerlerini, Zamanda kimleri yutmadı ki zaman değirmeni.. Bunca zamanda gördük ve de öyle biliriz, Kimse baki kalmadı ki bizlerde gidiciyiz, Hırslarla yüklü nefis illetinin bir kölesiyiz, Farkında değiliz eriyor zaman değirmeni, Zamanı bilinmiyor, vakti gelen beklemiyor, Pişman olup dizler dövsen fayda etmiyor, Hazin olan yolculuk başlayınca devam ediyor, Gün ve gün eritiyor bizleri zaman değirmeni.. Ölüm gelince feryatlar figanlar koparılıyor, Hiçbir zaman ölenle beraber ölünmüyor, Hepsini bize İbret almak için gösteriliyor, Zamanla bizi öğütüyor zaman değirmeni.. Her zaman Allah’ın hiç günü mü biter dedik; Boşa geçen günleri hiç hesap bile etmedik. Zaman çarkının sivri olan dişlerinde gerildik, Bugün yarın diye, diye eritti zaman değirmeni.. Düşünelim nerde analarımız babalarımız, Yüzyıllar önce göç eylemişler atalarımız, Asıl yerimiz orası adres nere asla sormayız, Çarkına kaptırmış öğütüyor zaman değirmeni.. Asıl kalınacak o eve hazırlık yapmak gerek, Üç günlük dünyayı amellerle süslemek gerek, Zamanı karartmadan onu aydınlatmak gerek, Zamanda durma yok, bitiriyor zaman değirmeni, O gün yaptıklarının hesabını kendisi verecek, Yaptığın amellerin kaydedildiği defter verilecek, O günde ne yaparsan yap mazeret geçmeyecek, Kaybolup gidiyoruz işte öğütüyor zaman değirmeni, Zaman değirmeni ezip bizleri un etmeden Azrail kapıyı çalıp ruhumuzu teslim etmeden, Yalvar, yakar emanet son nefesi vermeden, Tövbe edelim, öğütmeden zaman değirmeni |