Kerim Olan
sana aslı haber eder dururum
uyma gafilin sözüne ne dersem doğru derim adım Yusuf pir-i şah olanım arş-ı alada yüce makamda dünya içinde işleri yürütürüm hesap kesilir tekbir veririm günahı sevabı ayrı tutarım benide göreceksin bekle derim makamda suale cevap geç verilir ölçülür tartılır karar kılınır adaletin kılıcı kıldan incedir cevap vermek hayli güçtür aklı kemalin yetmez buna sabırda dua ile kal diye gece gündüz telkin verilir ol devran içinde sükut bozma gönlünü beşer ile ruh-u alanı incitme besmelesiz bir işe kalkma Yusuf bazen yorulur idrakı sabır bilir bin dereden su getirme denileni yap yeter yapta gör neler olur dimağın arşa çıkar arşta ol bi cümle sırra erer ibadete önem ver zikri sakın bırakma cahili beşerden uzak dur yalanı sakın dilde tutma tutup dili zehirleme seni gönlü saf olan bilirim bundan üzerinde dururum kirlenme vesvese içinde sana gelen büyüktür derim sultanım yeter yorma beni sükut içinde bekle zamanı az kaldı sana görünürüm gör pir-i şahını ne yücedir yüzünde nur aladır nur-u pak içinde bul beni korkma ıssız yola girince besmeleyi kale bil günler sayılı bitecek pir-i şahın sana gelecek sine-i bahçende rahat edecek dalda bülbülü üzme sultanım beni gam içinde bırakma o gam ki gönle ağırlık werir sükutu bozar derinden sırrı ayan edemem, beni yine vuslata salma sükut içinde zikri daim eyle pir-i şahını bırakma bırakırsan cümle alem ile yanarım vuslatı ezber bildim bozarım başka sabrı nerden bulurum Hakkı Ala affetmez beni yalvar yakar divana durdum ol dedi oldu seni buldum alemlerin Rabbine sonra ne derim daim ol bu hal içinde aşk-ı kerim ile yakma beni |