Gittim, Şöyle Bir Göçenleri Yâd Ettim…Yar… Atimden Ne beklerdim Hangi işaret taşlarının İzlerinde nefeslenirdim Onca cefayı nasıl bestelerdim, Sabır yokuşlarında Yanarak bilenirdim Dinmeyen bir umudun arifesinde Tefekkür etmeyi en büyük Bahtiyarlık olarak görürdüm Kul, Kanaat denizinde arınmalı Her ırmağın suyuna Dalmaktan sakınıp, durulmalı Güneşin zeval bulduğu Andan kaçınmalı, gecenin Bir yarısında uyanmalı Ruhunu ve aklını yaratan Sahip için secdeye kapanmalı, Mizan için yaşanmaya adanmalı Ne Dilencinin haline acı Ne de viran olmuş hanlardan Nükseden sızıya ol kadı Bahtın bir kitabı vardır, Ömür içinde nice belalar saklıdır, Akıl kim için sırdır Aklına teslim edilen iraden Bahtını şerh eden irfandır, Azim senin en müstesna azığındır İlim, Merakın şubesindendir Akıl ve izan, Vicdanınla muvazene İçinde bulunmalıdır Her esen fırtınadan korkmadan, Tesirinde kalan Acziyetler hatırlanmalıdır Her kimin ihsana ihtiyacı varsa, Hastane köşelerinde Mecali kesilen ortadaysa koşmalıdır Kendine Yetmeyen can neyler İçini kemiren vehimlerle Aynanın karşısına geçer Bin bir meramlarla suretlerin İnsicamında iniler, Sessizce kahreder Kalbin ve ruhun düştüğü Durumu es geçer, Güya aklı olan bir değer, Hevaya rağbet eder Mustafa Cilasun |