Umut Ruhtan Neşet Eder, Kalbi Firkatiyle Besler…Yar… Bir sevda Kasidesi bestelemeli Yüreği yakan, Hicranın sağanağında ağlatan Gün yüzüne hasret Umutlara şevki yaşatan Ve sineyi rahatlatan Sabrı kanaati fark sayan, Ecir ve ihsanda coşkuya Kavuşturan bir güzellik dillenmeli Yanık sesler, Sevdasına hasret nefesler Ne cennete Ve ne de cehenneme Ram olmak için çekinenler Araf’ın sessiz Çığlığını bilmeyenler, Berzah için Şüpheye düşen biçareler Her ezgide kendinden Bir şey bulan kederler, Yalnızlık sahilinde düşünen bedenler Kanadı kırılan Kuşun feryadı vardır Umut dağları oluşturan Muradın yanıklığı nasıl bir yaradır Han duvarları, Gözün yaşları, yüreğin ağıtları, Sukut ettiren hicran ırmağı Ruhumdan nükseden Hüznü hatırlatır, içimin Sızlaması derin bir acıdır, Sabır baş tacıdır Ne zaman Bir ebru üstadını görsem Hüsn-ü hat üzerine nefeslenen Edebin rahlesinde serinlesem Neyzenin ruhundan Akseden nağmelerle hazzın Mehtaplarını seyretsem Tuval üzerine resmedilen hülyanın, Ümit yağmurlarının Heyecanıyla gönlümü teselli etsem Hangi beşer, Kemali yet için gayret eder İnsanlık vasfına nail olmak Ne kadar faziletliymiş meğer İlim akla, hassasiyet ruha, Edep ve nezaket şuura Refakat ederse, gönül sevdaya, Melal aşka, hissiyat En makbul bahara aşinadır, Hakkıyla dert edinilse Hiçlikten korkma, Varlığa araç olmaktan kork Nefsine abanma, kalbini Karartma, aklını bulandırma Arifin sözüne, dervişin haline, Sevdanın narına, Aşkın sofrasına uzaksan kork İnsan iki doğumu yaşamış Bir kemali yettir, kulluk İhsanıyla mücehhez olmuş Hedeftir her lahzada unutma Mustafa Cilasun |