Anadan, yardan,vatandan geçilmez
İstanbul’un serin kucağında kimler nefeslenen bir kuş değil ki,
Sevdim İstanbulu bir kat daha çok ve o meydanı karşılaştım onunla diye Ellili yaşlardaydı Ürkmüş kuş gibiydi Silah sesinden ürkmüş Sordum: nerelisin Dedi: Suriyeli Dedim: İla Suriye Dedi:ma fi Suriye Yıl iki bin on üç İsa’dan sonra Sevdim bu tarihi bu akşamı Bu akşamı sevdim İstanbulun her köşesinde İki binden fazla yiğit birden haykırdı "Anadan, yardan,vatandan geçilmez" "Anadan, yardan,vatandan geçilmez" Ya vatanda yaşamalı ve ölmeli Yada yaşamadan ölmeli... Sınıfta kaldın kardeşim Suriyeli Vatan sevgisi gönlünün yetimi... Sevgisi birden büyüsün İstanbul’un bende bu akşam Onda rüzgarın aşkı,göğün aşkı Uğuldasın içimde kutsal bir rüzgar bu akşam Nasıl sevmeyeyim İstanbul’u... Kucağı hep açık bir anne İstanbul... Düşlediğimden daha güzel bu akşam İstanbul Bir başkasın İstanbul Her mü’mine açık kucağın senin İstanbul Ömür oldukça sevmeli İstanbul seni Mavi gözlü gök ve deniz sende Şefkat pınarı insanların İstanbul... Nasıl sevmeyeyim İstanbulu İstanbul mahabbetle baktı yüzüme bu akşam Rüzgarı bir başka serin esti Yıldızları kat kat süslü parladı Az sonra ezan okunacak Nasıl sevmeyeyim böyle bir vatanı Az sonra "kesilerek her şeyden" duracağız huzura Biz böyle dururuz huzura Bu ramazan gecesinde bir başka bereket Şimdi bileğim "bir bükülmez bilektir "benim... İstanbul’un "taşı toprağı " bir kat daha altın şimdi İstanbul denizleri gibi mavi... İstanbul maviliğe açık kapısı dünyanın İstanbul bir kutsal ki gökler titriyordu onun için bu akşam İstanbul ışığa yar Dedim ki; "Ahirette ki cennete misaldir İyi ki şu dünyada İstanbul var" Terk etmede yarışanlar yarışsın vatanını Sevdikçe sevmiştim vatanımı Bahar bulmuş uçurtma gibi gönlümde vatan sevgisi bulmuştu kanat Bu akşamın aydınlığı bir başka |
Anadan, yardan,vatandan geçilmez
İstanbul’un serin kucağında nefeslenen bir kuştu o
Sevdim o meydanı karşılaştım onunla diye
Ellili yaşlardaydı
Ürkmüş kuş gibiydi
Silah sesinden ürkmüş
Sordum : nerelisin
Dedi: Suriyeli
Dedim : İla Suriye
Dedi :ma fi Suriye
Yıl iki bin on üç İsa’dan sonra
İki binden fazla yiğit haykırdı
Sevdim bu tarihi
Baktım yüzüne şu mana bakışlarımda
"Anadan, yardan,vatandan geçilmez"
İstanbul mahabbetle baktı yüzüme o akşam
Rüzgarı bir başka serin esti
Yıldızları kat kat süslü parladı
Az sonra ezan okunacak
Az sonra "kesilip her şeyden" duracağız huzura
Bu ramazan gecesinde bir başka bereket
Fatih yanımda kıldı namazını
Şimdi bileğim "bir bükülmez bilektir" benim
İstanbulun taşı toprağı bir kaç kat daha altın şimdi
İstanbul denizleri gibi mavi şimdi
İstanbul maviliğe açık kapısı gibi dünyanın
İstanbul bir kutsal ki gökler titriyordu onun için
İstanbul ışığa yar
Dedim ki:
"Ahirette ki cennete misaldir
İyi ki şu dünyada İstanbul var"
Yüreğinize ve kaleminize sağlık,anlamlı mükemmel bir şiir okudum gönül kaleminizden,selam ve dua ile...