Hiç Görmediğim ve Sinemde HissettiğimYar… Bir kuş olup uçsam Nerede bir yüreği yanan var, Sessizce melalini okusam Yüreğinin derinliklerinde yatan hicranı, Bir çırpıda alıp çıkartsaydım Halini huzura kavuştursam, Kalbini sürur ile barıştırsam Ve sonra kanatlansaydım Kalbimi Ne vakit açsam Ruhumdan nükseden Hüznü güfte yapıp okusam Boyun büken, hasrette biten, Çaresizlikte inleyenin Derdi gamını anlasam Bir deva adına ömrümü vakfedip, Rızanın ikmali için Cehtle yarışsam ve itminan olsam Ey hiç Görmediğim Ve sinemde hissettiğim Bilmem ki nedir derdin, Bir burukluk içinde çekinensin Neden umutlarına güvenmezsin, Nasibin vaktini Ve hikmetini ihmal edersin Üzülmen, melülleşip Gözyaşlarını gizlemen, içine Sızı bırakan kederi niçin beslersin Urfa’yı, Adıyaman’ı, Mardin’i gezdim Derdi gamı, çileyi, sabrı Orada yaşayanlardan öğrendim Meğerse ne kadar bencilmişim, Olanlardan habersiz Serkeş bir cahilmişim Onca meşakkate Ve mecburiyete rağmen, gönülleri Ne kadar zarif ve temiz hissettim Urfa’da Balıklı gölü seyrettim Bir hüzün içimde Anlatılan hikâyeleri dinledim Sıla gecelerine iştirak ettim, Yanık sesli sazendelere refakat ettim Gecenin bir yarısında, Yine yalnızlığın derin sularında Tefekkür etmeye niyetlendim Nedense Adıyaman’ı görmeyi diledim Nemrut dağından Güneşin doğuşunu izledim Derin bir hüzünle göçüp giden Nesilleri sessizce yâd ettim Şehrin ne kadar Hizmete aç olduğunu Fark ettim, burada Yaşayanlarda insan dedim Mustafa Cilasun |