Bana Anlat İstanbulBülbüle dut yedirdim uçamıyor dikleri Bana anlat İstanbul! Daha ne saklıyorsun? Nasıl kaldıracaksın taşıdığım yükleri Bana anlat İstanbul! Sen kimi aklıyorsun? Söylemekten ben bıktım figânları dökmekten İplik gibi sağıldım Efgân olup bükmekten Fırsatıma kast/ettin fidanları ekmekten Bana anlat İstanbul! Sen kimi aklıyorsun? Yanmış sine narından hara dönüştü yürek Bu yabanı ne yapsam? Bir kovu ki ne gerek Vuslatın eğri büğrü serilmiyor ki serek Bana anlat İstanbul! Sen kimi aklıyorsun? Görüp görmezden gelme! Döktün etekten taşı Dağları mağmaladın söktün yürekten yaşı Bedte bereketlisin! Büktün dürüpte aşı Bana anlat İstanbul! Sen kimi aklıyorsun? Ruhta ruh olmak vardı demek bundan sana ne! Oldu da geliverdin gelişinden bana ne! Yıkılsın nankör şehrin ele güne ona ne! Bana anlat İstanbul! Sen kimi aklıyorsun? |
ahhhh İstanbul
asırlardan beri nice şiire konu
nice şaire ilham olmuşsundur sen
bu şiirde de sevgili dostumuza konuk olmuşsun
güzel bir şiir daha okudum sayfanızda
kutlarım Gülsen hanım ilhamınız bol olsun selamlar.