Viran olan kalbimde söyle kimi özlerim..İçime hep hüzün doluyor Nereye gitsem hangi sessizliği seçsem çaresiz boyun büksem Olmuyor içime dolan hüzün sinemi bırakmıyor her lahzada vurarak yaşatıyor Çare adına deva muradıyla ruhumu ve kalbimi bu sessizliğin ıstırabından kurtarmak ahıyla umut beslesem Gönül ne söz dinliyor Ve ne de aklın lisanını biliyor sel misali alıp gidiyor Her yaşattığı med cezirde ruhuma aşina olan fedret kadrinde içime işliyor Arafın insicamı aklıma geliyor sualler dinmek bilmiyor firkat sineme eza zerkediyor Nihayetinde yaşanacaktır Hangi ömrün kitabına baksam elem ve çile okunacaktır Tozlu raflarda bekleyen nice hülyalar hangi baharın baprında buse sunacaktır Nefes vaktin şahitliğinde ötelerin ruhumu cezbeden ahengiyle sabır ve umut dağları buluşacaktır Temel aklıma geliyor Filhakika umut için ne kadar sabırlı davranıyor Bir filmi 20 kez seyrediyor ve haklı olarak elbette ki suallerle karşılaşıyor Niçin sualine”Filmin bir yerinde kadımn tam yüzünü dönüyor göreceğim derken aniden bir teren geçiyor her seferinde bu sefer yakalarım” diyor Bazen garip hallerin dilindeyiz Ve bazende ah u figan ettiren çaresizliğin derdiyle nefeslenmekteyiz Dağ köylerinde yetişen umut çocuklarını dramı okadar hazin ki kadınların bilhassa Yaşamak adına sabır ve cefa bu kadar barışık olur mu insanlar bu denli tutunmak için nasıl bir umudun pervazlarında can çekişiyor Böylesi bakir mekanlar ihmal ediliyor Şehrin ileri gelenleri veya şehremin dediğimiz seçtiklerimiz geçikiyor Bizler buraları ancak mesire yerleri olarak gezmeye gelince hatırlıyor ve acıyı yaşıyoruz Onlarca kadın ve kız çocuklarının dranmı o kadar hazin ki insanın yüreğine işliyor onlardan uzaklaştıkça çaresizlik belini büküyor Mustafa CİLASUN |