ELVEDA DOSTLARIM GEÇERKEN UĞRAMIŞTIM YÜREĞİNİZE
Yorgun bedenim yük olmasın omuzlarınıza
Son bir kez misafir oluyorum gönül evlerinize Artık ruhum bedenimi taşımıyor ,kanatlarım yorgun Yorgun kuşlar gibiyim,gözlerim yaşlı, yüreğim solgun Ben mavi anka gibi alıp gideceğim naaşımı bu gurbet den Ben kaf dağı yolcusuyum gideceğim artık buralardan Çıkıp gideceğim hayatınızdan,sevda bahçelerinizden Bilin ki yeninden doğmak için sonsuz hayatıma Bu gün yokum artık aranızda,biniyorum hay atıma İz bırakabildiysem ne mutlu güzel gönlünüzde bir habbede Bir hoş seda bıraktıysam ne iyi gök kubbede Bensiz devam edeceksiniz artık hayat kavganıza Kanat çırpacak ruhum ta ötelere,sonsuzluk durağımıza Kavuşacağım sonunda birlikte olacağım eşsiz sevgiliyle Yaşadım doludizgin hayatı günahıyla sevabıyla En büyük günahtı belki aşık oldum içinizden birine Şefaatim ümmetimin büyük günahkarlarına diyor aşk peygamberi Elimde kırık telli gönül sazım,şiirlerim ölümsüz şarkılarım,ilahilerim Yokluğumla hiçliğimle gidiyorum biricik sevgilime Gönül koymuyorum,asla gücenmiyorum hiçbirinize Bilgisayarda yarım kalacak belki yayınlanmamış kitaplarım Vatan,millet,aşk ve iman temalarında yazılmış şiir ve makalelerim Aşk,kader,ruh ve Allah dört ana sırrı çözmek için gelmiştim aslında Anladım ki bu büyük sırların gizemi çözülmez oluşundaydı keza Birde gönül bahçemden can dosta yazılmış ilahilerim İşte size kalan bölük pörçük bir kaç değerli hatıralarım Tükenmez hazinem savunduğum ölümsüz değerlerim Vatan sevgisiyle Allah aşkıyla yazılmıştı tüm eserlerim İnançlı,onurlu dürüst,vatansever biriydi kendi adına Elif gibi dimdik kalmaya çalıştı yay gibi eğrilerin inadına Ama yay gibi eğriler elde tutuldu,ok gibi fırlatıldı hep uzaklara Hep kaybetti yılmadı,anlaşılmadı, direndi kaderine Asla isyan etmedi herşeye rağmen o yüce Rabbine Yalnız kurtulamadı acı kaderin sillesinden, Ecel almıştı genç yaşta sevdikllerini elinden Romantik aşık derdi kimi,deli divane sevdalı Kimi suskun içine kapanık kimi sanırdı havalı Keskin bıçak diye bilirdi havacı dostlar Pala Remzi diye çağırırdı kimi zaman çocuklar Ediz Hun,Aytaç Arman derlerdi güzel kızlar Kirve derdi, kendisine kimi kızanlar Ne çok isim takmışlardı garibe El uzatırdı gücü yettiğince fakire Biraz duygusaldı dalıp giderdi enginlere Belki bu yüzden hep boynu bükük yaşadı, iç çekerdi derinden Kimseye boyun eğmedi,gururu üstündü aşkından, sevgisinden Tek düşmanı egosuydu garibin onuda ezip geçti üzerinden Bu dünyada yapayalnız kimsesiz bir yabancıydı yoktu akrabası Sevgiyle gönüller yapmaktı tüm gayesi tüm çabası Bir olmak,sevmek sevilmekti zira evrenin değişmez yasası Dostluk kardeşlikti umudu,tesellisi, yegane tasası Hancı vakit tamam,kervan yolda kes hesabımı minnet keseye Ne kadar tutarsa tutsun borçlu kalmam kimseye Ne bir damla gözyaşı ne ağıt,şaşaalı tören yapılmamalı Ölümümde yaşamım gibi yiğitçe, mertçe onurluca olmalı Traji komik veda ezgilerini geç kemancı geç istemem keder Hüseyni olsun yada buselik makamı ne farkeder Türküler mertlik,havası çalsın,matem eder derbeder Şarkılar en ölümsüz ezgileri haykırsın,kösler vursun Şiirler sevgiyle aşkla mısralara koşumlansın Can dostlarım bu fani dostu ilahilerle ansın Bu gün kadim dostuma gidiyorum Sessiz sedasız yaşamdan çekiliyorum O meşum sonra dimdik yapayalnız yürüyorum Canlarım, dermansız dertler uğramasın hiç hanenize Sevgi yağmurları yağsın,vefalı gönül bahçenize Sonsuz katmer katmer güller açsın gönüllerinize Rabbim acı keder,evlat acısı tattırmasın hiç birinize Dostlarım sizlere doyum olmaz veda ediyorum cümlenize Varsa hakkım helal ediyorum tek tek hepinize Sizde helal edin sizleri çok seven bu kardeşinize Gölge ettiysem,kırdıysam bağışlayın sevdiğinize Elveda dostlarım, geçerken uğramıştım yüreğinize... Nihat Gülle Şair ve yazar |