İhtirasın İhtimalli Rüzgarı
Son mektubunda,
Tarifsiz üzüntülere boğan kelimelerinden kendime ,sadece ellerimde yeşerip ellerimde solacak siyah yasemenler hazırladım güzelliklerini, sarsıcı hayretliğim kapatıyordu sevaplarını, günahı boynuna sen Tüm ömür, meşakkatsiz temellere kurulmuş kalplerin o kalplerde büyüyen yarı nefesli sevdaların amansız ölebileceğini konuşmadık mı avuçlarımızda, hem de ne kadar varsa ihtirasın ihtimalli rüzgarına korunarak üstelik bize ait olanlarla yetinmedik mi yedi düvele yetecek, yetmişine de kalacak özlerimiz vardı bizim sakladıklarımı sen aldın paylaştıklarımıda sen Son mektubunda, Alışık olmadığım lehçelerden sesleniyordun bana sanki, düşmeye ramak kala kusulan insafsız gerçeklerdi bunlar teker teker sıyrılıp unutmanın rüyasına yatılması gereken böylece, her rengin aslını sen aldın kopyasını ben... Ne olur, alfabeye vurma artık suretini ellerini, küçüldüğün oyunlarda imzana zorlama beklediğim kadar beklemişim zaten senden döndüğüm yolların postanesine senle biten mektuplar yollama… |
Tek gözle okudum son zamanalar da göz yorgunluğu ağrı sancı başladı.
Yaşlandım sanırsam:):)
Ama üç beş yazım hatası çekti dikkatimi canım... bi tekrar göz at istersen.
Çok güzledi şiirin sevgimle...