YANKI
(Sivas-Yıldızeli Yıldız dağına)
Yıldız Bu ne sessizlik, Hangi hengâmede kaldı Açmamış hercai menekşeler. Tomurcuk duyguların Dere yatağının kurbanı olmuş diyorlar. Sesimize ses gelmiyor Yankı yok yokuşlarında. Mancınıktaki İbrahim gibi Kalmış Yaradan’la başbaşa. Nemrutlar içimizde geziyor Ve zarar veriyor bize. Yıldız Bulutlar tacın Olmuyormuş artık, Ağlamıyorlarmış eteklerine. Yasını tutar olmuş Kızıl yıldırımlar. Gök gürlüyor ama Yankı yok yokuşlarında. Kerbela olmuş buralar Yezidini arayan Peygamber torunu gibiyim, Caht ederek şehadete koşuyorum. Suya kanmak kalsın ahiretimize... Yıldız Bu ne efkâr, Hezimete uğramış bakışların Heybetin ürkütür olmuş, Ya o çetin kışların, Ki o kışlarda yanarmış yürekler, Buz tutan ellere inat, Severmiş yürekler. Kaydırıyor ayaklarımızı münafık buzların, Ve husumet-i Kureyş gibi rüzgarın, Ve Ebu Cehil gibi Zulmediyor yağmurun, Biz de gideriz Bulup bir sıddık yanımıza. Biz de gideriz Farz olursa hicret bize. Yıldız Senin elin tutulmaz artık, Buralarda yaşanmaz, Kalınmaz artık.. Ses yok, cevap yok, yankı yok. Bir çerkez kızının tok bakışı gibi baharın. Git diyor, nevruzlar Çiğdemler, papatyalar, Dağlar, taşlar git diyor. Bir kuyu gibi iniltin, Yusuf’u yapayalnız Bilirsin içinde. Oysa nice Yusuf’lar var Mısır içinde. On bir kardeşini getirecek dize. Yıldız Şimdi sen Kal yalnızlığınla baş başa Müsaade et bize... ls |
Şimdi sen
Kal yalnızlığınla baş başa
Müsaade et bize...
Tebrik ederim usta kalemi yüreği
Ustacaydı anlatım
Beğeni ile okudum
______________Saygılar