Yanan ormanlar / yeniden daha gür çıkarlar / yerinden/ tamam /amma /sen etmezsen /yoksa traş olurlar kendiliğinden
Yanan ormanlar kesilen sakallar gibidirler
Yanarlar amma yeniden / Daha gür çıkarlar yerinden Lakin velakin şaşılacak işlerdir Bir bilenin bilmemesi desem / Her neysem ayıpdır Madem bilmiyordur bir bilenin koltuğunda yada / yerinde ne işi vardır Bilmek minareyi çalıp kılıf bulmak olmamalıdır /zaten değildir Oyunmu var içinde desem ? /kılıfımıdır bunlar nedir /bahanesimidir Evet bahanesidir kılıfdır evet bilmemekdir/ ve ayıpdır Elbette yanmasın /Lakin velakin / yanlış’da anlaşılmasın Deselerki ; / Ben bir bilenim amma bilmiyorum / Bilmemek ayıpmıdır Hayır bilmemek ayıp değildir Ben bir dağlıyım nice yangınlar gördüm /biz bizdik /ne ekibi / biz söndürürdük Zormu elbette zor olmadan kolay olurmu / Diyelimki olmadı yangın büyük Kısa sürede /sanki imece gibi / bir sürü köylü toplanırdık Şimdi hayret helikopter bir sürü ekip / bir sürü uçak Bu ne yav akşama kadar/ bu’ne masraf / bu’ ne israf / birde yerde ekip olacak Üçü gidiyor beşi geliyor uçaklar ve helikopterler / dağların işleri artık karışık Tamam /yananlar daha gür çıkacaklar yerinden Had’da Arada bir yansalarmı derdim içimden Hani sakalı traç edersinya / İşde öyle gür çıkacaklar yemyeşil aynı yerinden Ha ; deselerki tamam o başka / kıraç/ bozkır / hiç ağaç yok / ağaçlandıralım Tamam / bende bir / bilenim / hemen bende varım derim Amma lakin velakin / şaşırıyor utanıyor / gülmüyor’da değilim Yanan ormana ağaçlandırmak? / bir bilenler /Sanıyorum belki bir başka biliyorlar Açıkcası bana /Minareyi çalanlar / kılfını bulanlar gibime / geliyorlar Madem / yaşamamışsan bilmiyorsan / bilmiyorum demek daha güzel değilmi Hani kıyamet kopuyor olsa elinde bir fidan dik diyor nebi / Biliyorum tabi Peki madem / Ne’ demekmi istedim ? Aslında mevzu derin /hani o dağlar o devir daimi bozulan yerler yanacaklar Elbetde / yerlerdeki kuru otlar tutuşacaklar / yav devir daimi bozulmuşlar Artık/Ne bir keçi / ne bir koyun / ne bir davar var’ki devir daimi sağlasınlar Dağlılar /ve köylüler desen / artık ne dağlılıkları kalmış ne köylü’ye benziyorlar Ha ; birde ekipler var /karıştırmıyorlar / hey gidim hey / onlar söndürecekler Ve o yangınların sorumluları bir bilenler /daha gerçek ormana bile girmemişler Görmemişler etmemişler oturmuşlar /oturduğu yerden ahkam kesiyorlar Takmışlar kravatını /Ormana girmek/ yani ((( traş olmak yasak diyorlar))))) Dağlılar köylüler desen dağlılıkdan köylülükden çıkmışlar yani tembelleşmişler Zor olmadan kolay olurmu hiç / bilmiyorlarmı bunlar / bilmek istemiyorlar Perşembenin gelişi çarşambadan belli /traş olmayan dağlar yanacağı belli değilmi. Yahya sevim ; Aydın . |
Benim de sayfamda iki şiirim var; fakat ne hikmetse hiç itibar görmüyor. Maalesef halkımız cennet vatanımızın ormanlarına gerekli ilgiyi esirgiyor .Bana bu dertleşme olanağını verdiğiniz için teşekkür eder saygılar sunarım.
Süleyman ÜSTÜN (Ümit ışığı)