LALE DEVRİ DAVASIzamanı ucundan tutmuş bekliyordum sonunda gerçeğe dönüştü bu körfez vapurundan da inmedi kütüğe geçmemiş duruşma zaman aşımından düştü bu davada hakim sendin kıracaktın yalnızlık kalemini tam ortasından dibinden bağırıyorum tırmalarken kuyunun duvarlarını gürültümü ben dışımda duyan yok davam kan davası değil bu dava Lale açan sevgi davasıydı galiba yine aşık oldum hızlıdan anlaşıldı gelmeyecek kraliçe arı razıyken bal vermeye diğer arı oğul örmedi beni kabullenmeye kırılan hevesim tozlu raflara kalkacak bu davayı da kaybettim soyulmuş kaşıntılarla deri değiştiriyorum terlemiş cebimden bir numara daha silinirken peçetesiz saati almadan telaşla çıkmışım evden beklerken geç olmuş şimdi ağlamaya vaktim yok bekleme salonundaki yolcu yolunda gerek kaçamak adımlarımda dağılıyorum bastığım yerler savaşmadan kazanan mayın gibi her adımda bir parçam düşüp benden boşanıyor arkamda şehit dul kalmış uzuvlar bırakıyorum utancım gerilmiş dikenli tel gibi taaaaa sınır boylarında kendimce kandırılmış emeklerim sınır dışı edildi kendim heveslenmişim o gelmeyince kendimi bitirmişim biten Lale devri davasında * Serdar San İzmir , 26.08.2006 |