Mavi Bir Kurşun…Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Maviye_sevdali rumuzlu Mustafa Gülcan hocamın biz dostları için yüreğinin sesine arkadaşlarım ve kendi adıma yüreğimin sesi böyle seslendi...
Yazmama vesile olan yüreğinize sağlık hocam. İyi ki varsınız.... Sevgi ve saygılarımla... SONDAN BİR ÖNCESİ...! Üç boyutlu bir masaldan sesleneceğim size Formatı değişik bir dünyadan Giderek kendi içime gömüldüğüm Gülüşlerimi avuçlarıma akıttığım Gözlerimin penceresinde suskun hayaller Masamda sırça kadehler… Üç boyutlu bir hikâye bu Her kesin bir evveli bir ahiri Anlatılması zor dur belki de Anlatılsa destan olur muydu? Bu yollar hep niye uzardı? Yol muydu giden, yolcu muydu? Oysa gidilenle varılan arasında Bir ben kaldım İlk sokakta mor hüzünler bıraktım Ebemkuşağının peşinden koşan Dilek tutan çocuklar var mıydı? Kim çalmıştı düşlerini çocukların Biz doğarken neden hep Hem erkek, hem de kız idik Yağmurlar neden hep ıslaktır Hangi ilklim ismimi hatırlatır… Ben maviyim Turuncum sensin Gurbet Ben karayım ak,ım sensin Seher Ben ağabeyim sen hiç olmamış kız kardeşim Hülya Ben deliyim divanem sensin Asi… Üç boyutlu bir masal bu Bu vakitler, bizim olsun Masal bitsin demiyorum Ama yazıcı gitmeli Ben baykuşun ayağındaki serçe gibiyim şimdi Haydi, gidelim desem Gelmezsiniz ki… Beni ancak cehennem paklar Madımaklar açmaya dursun Bir fesleğen penceremde Boynunu bükerken El ver Gurbetim El ver Seher El ver Hülyam Haydi, Asi sende gel Ele veriyorum kendimi Biliyorum Gecenin en koyu anındaki Işığımsınız sizler benim Kapatın perdeleri haydi Masal bitti Masalcı gitti İşte ben gidiyorum… 30.05.2013_________Maviye_Sevdalı Mustafa Gülcan Saatin tiktakları vururken sabaha doğru Lacivert bir gecenin içinde Mavinin tonlarında birer yıldızdık Kendi ekseninde parlayarak Dostlarımızın yollarını aydınlatmaya çalıştık… Gücümüzün yettiğince Elimizin uzanabildiği kadar Hayali bir mendille Dokunduk gözlerimizden akan yaşlara Bir türkünün ezgisinde Yaralarımıza derman aradık Kendimizi bulduk şiirlerin satır arasında Paylaşırken üzüntülerimizi bölüştük Neşelerimizi toplarken yüreklerimizle çarptık Sevgiye sınır koymadık Sonsuzluğa uzandı saygımız Hoşgörüyü özümüz bildik… Konya’dan etli ekmek yedik Hülya’mla Londra’dan asi bir şarap açtık Ferhan’la Avusturya’dan otuz yedi yılın Hasreti yüklendi omuzlarımıza Bekler olduk mavimi mavi gurbetten Seher vaktinde sislerin arasından Çiğ düşerken toprağa Düşündük, Neydi, kimdi bizi bir araya getiren? Kimimize, İçindeki hiç büyümeyen çocukla kardeş, Her daim samimi içten bir dost, Candan can arkadaş, Koruyup kollayıcı ağabey, Yoldaşlarına yoldaş, Özlemiyle yanıp kavrulduğu Dilinden hiç düşürmediği can özü Mavi yürekli, maviye sevdalı Ruhu masmavi Mustafa hocam Sebepti birbirimizi bulmamıza… Her yeni günde içimize doğan Sarı sımsıcak güneşimiz Varlığıyla bizleri onurlandıran Bir babanın evladını sahiplenmesi gibi Yüreğini konuştururken karanlığımıza ışık tutan Bizleri kalplerimizden mavi bir kurşunla vuran… Sondan bir önceki diyerek Üç boyutlu bir masalın asıl kahramanı Biliyor musun? Deli; divanesiz olamaz Geç bulunmuş kardeş tez kaybedilemez Ak’sız kara griye mahkûm edilemez Mavi turuncunun boynunu bükemez El ele verdik iyi günde, kötü günde And içtik Aynı yollarda engelleri aşmaya… Haydi, Kolaysa git bizden Cesaretin varsa bık bizden Şairliğin yeterse bitir bu üç boyutlu masalı Unutma; Her birimizin yüreğinde Senin yüreğini hedef almış Mavi bir kurşun saklı… 31.05.2013_________________Seher_Yeli Seher Zerrin Aktaş |