ŞU İNSANOĞLU
Birbirinden görür uygunluk başlar
Doğru söyle, hoplar şu insanoğlu. Ona inen inse, yarılır taşlar Almaz şifa haplar, şu insanoğlu. Dilinde kemik yok her yöne döner Bileği güçlüye çatınca söner Zayıfı bulunca tamamen biner Fırsat bulur ipler, şu insanoğlu. İçkiye, namaza her gün devamlı Dinlediğine hep aynı kıvamlı Gördüğüne şartlı bakar, evhamlı Kalbe hançer saplar, şu insanoğlu. Keyfince yaşarken günahtan saymaz Sanırsın doğuştan sarhoş hiç aymaz Cezayı gördükçe suçundan caymaz Ölür, hüzün kaplar şu insanoğlu. “Allah beni mecbur affedecek” der Bulduğu lokmayı düşünmeden yer Kendine yeterli rızkta, yoktur ter Yarın dizden hoplar, şu insanoğlu. Yaşantısı olmuş dini, imanı Cayır, cayır yanar çıkmaz dumanı Hesaba durunca gevrer dümeni Akıl başa toplar, şu insanoğlu. Hem kadı, hem yargıç ayaktan asar Etiketli görse torpilden tısar Dursunî’yi sevmez damgayı basar Dolsa doymaz küpler, şu insanoğlu. – 14/06/2007 |