HayatımBaba evinin zulmünden Üvey annenin hışmından İki küçüğün dırdırından Kaçmak için evlenen Yirmi yaşın baharında Bir cahil taşra kızı İstanbul’dan bulduğu Sevgiyi hiç tatmamış Fransızca yaşamış Başında saç kalmamış Kırkına kadar evde kalmış Piskopatlığı ele almış Bir babanın evladıyım Süleymaniye’de bir evde Doğmuşum çaresizce Oda sürmüş bir sene Baba gidince Mükerrem’e Ana dönmüş baba evine Baba demiş olmaz böyle Ya kocana git ya işine Ne yapsın cahal kadın Düşmüş işin peşine Yoğurt yemiş yanmış ağzı Kocaya dönermi artık yazı İyide işin kötü yanı Yazılıyor bizim kötü yazı Ana İstanbul’da çilekeş Baba Mükerrem’de hoş söyleş Biz itilip kakılalım Ağlamaktan katılalım Sekiz on yıl sonra baba Hatırlamamış beni daha Ana demiş bu senindir ALLAH’tan eserindir Aç gözünü oğlundur Bir kere olsun sevindir Baba olmuş piskopat Tek bildiği şamar tokat Çekince akşam rakıyı Verdiği hep meşakkat Ana olur bundan verem Anama güller derem Bilsem iyi olcağını Olurum yaraya merhem Dayanmadı buna yürek Anam çekti geriye kürek Dedi oğlumdur evladımdır Olurum ben ona direk O cahal kadın beni Okuttu büyüttü beni O cahal kadın beni Asker etti beni O cahal kadın beni Adam etti everdi beni Ey aklı cevher baba Gelmez oldun ipe sapa ALLAH seni ıslah etsin Gözlerini nasıl kaparsan kapa Şafak Özışıl 2006 |