HAKİM BEY (2090)
Ne sana küsmüşüm, nede kızmışım,
Yanlı olduğunu dünden sezmişim, Hüseyin İnan’la Deniz gezmişim, Oy dar ağacına çektin hakim bey. Yanlısın yanlı dan emirler aldın, Haklarımı alıp haksıza verdin, Başıma suçlama çoraplar ördün, Ezel böyle değil tektin hakim bey. Bey seni suçlamak amacım değil, Gayem ki adalet haklıya eğil, Dilerim Allah’tan haksıza boğul, Zehir olup kana aktın hakim bey. Rakibim hırsız dı suçunu sildin Haklıya haksızlık ederek güldün, Alnımın terini elimde aldın, Güçlüsün kafayı taktın hakim bey. Görevin, yandaşı kayırmak mıdır? Haklıyı haksızı ayırmak mıdır? Yetkine sığınıp sıyırmak mıdır? Terazi, adalet yıktın hakim bey. Kimini kayırıp çiçek sin, gülsün, Kimine dedin ki kaymak sın balsın, Kime altın dedin, kimine pul sun, Suçlu tutup suçsuz yaktın hakim bey. Kimiler cebine elini koydu, Kimisi nüfusa gücüne uydu, Başında belliydi sonucu buydu, Sol gösterip sağı çaktın hakim bey. Kalemi doğru tut düzene çizme, İşkence altında suçum yok düzme, Körpe bebelerin yüreğin ezme, Vicdan, merhameti attın hakim bey Adalet, hak, hukuk vurgunum vurgun Sana dargın değil düzene kırgın, İnsanlık, vicdanlar gönüller dargın, Kanuna kurşunu sıktın hakim bey. Hasan’ın oğluyum er oğlu erim, Elime düşersen pişirmez yerim, Allah mahkemesi oraya derim, Suçlar yamalayıp ektin hakim bey. Mahkum et idama Ali Uzun’u, İstersen, miller çek çıkar gözünü, Bırak da konuşsun kesme sözünü, Kanunun dışına çıktın hakim bey. Ali Uzun 17 Mayıs 2013 |