Olmak istediğim gibi oldum
görmedim hiç mi hiç sakınca
belki size göre iyi bir görüntü değildir
miyop gözlerinizle bakınca

aslında pek de gelmez işinize
şair olmak sizin neyinize diyenler var-olsun
yollar yokuş olabilir
ama benim gümüşten kanatlarım var

verdim kendi kararlarımı
aşk’ın tutsaklığı ve şefkatin
ve merhametin izin verdiğince
olabildiğimce
özgür oldum

kırmızı başlıklı kız benim
hain kurttan kim korkar

ben kırmızı başlıklı kızım ama munis değilim
kurtla başa çıkabilirim
aha yazıyorum şuraya işte
ne kadar kılık değiştirirse değiştirsin
gelsin kapıma da görür gününü

kurnaz tilki olmayı da hiç istemedim

kovaladım korkak tavşanları yine de
ama ben hiç tavşan yemedim
kıymadım cana

aslında beni gördüğü yerde su ürperir
rüzgar üşür
ben hayata aşk’la bakarım çünkü
benim ülkemde olmaz kuraklık
ellerim her daim yağmur dualarında

hayat biraz da yasak savma
sıradaki denilmesini beklemek değil mi

ve her şeyin birbirinin kopyasi olduğu doğru
her şey ucu ucuna
düğüm düğüm
karmakarışık

lakin her yer karanlık ta olsa
bir rehberim var benim önümde zayıf ta olsa bir ışık
yol gösteriyor bana
benim gümüşten kanatlarım var
uçabilirim

söze gül’ümle başlasak ta diken olduk birbirimizin gözüne

kuş olsan ağzınla tutsan kime ne
bizi takip eder gölgeler
gölgeler her şeyden olurlar haberdar
onlar gizli casuslarımız

hava kapalı dert değil
güneş doğar nasılsa
ama benim içim niye dar
altı üstü bir kaç santim daha kumaş lazım
şöyle dayanıklı
söküp genişletmek lazım
önce öyle genişletmeli ki karın kısmından
ne keder ne gam
ne tasa

umurunda olmasın dünya yıkılsa
yol da hayli uzunmuş yani
zum yaptım
yine gördüm neler neler
girse de iğnenin deliğine
ben oradan iplik de geçirmeyi bilirim
gümüşten kanatlarım var uçabilirim

bir bakışımla su ürperir
rüzgar üşür
niye dertler hep beni bulur saçlarıma üşüşür
dersem ayıp yani şimdi

kırmızı başlıklı kızmışım ama değilmişim munis
hain kurttan kim korkar
demişim güya

Yüksel Nimet Apel

16/Mayıs/2013/Perşembe/Bodrum