Aşk
Kimine sudur, kimine ateş
Ya bahardır yeşertir gönül bahçesini Ya nâr olur yakar kavurur her şeyi Öyle bir avdır ki, herkes avlayamaz Avlayan, av mıdır avcı mı anlayamaz Kimine çölde Leyla aratır, Kimi cennetten bile geçer Mevla uğruna Bir şey nasıl olurda zıdları kavuşturur deme Sende de iki zıt bir arada değil mi Tenin topraktır dünyaya ait Ve bir gün toprağa gideceksin Ruhun Mevlanın canından bir cüz Ebedi karargaha gidinceye kadar teninde esir Ten ruhla canlı, ruhsuz fani bir ceset Biri fani biri ebedi, budur gizli hikmet Gönül gözün görmüyorsa Duymuyorsa gönül kulağın Aşk meyinden sarhoş olmuyosan Aklın gitmiyorsa başından Gönlünde yanan ateş yakmıyorsa seni Ya da pişirmiyorsa ruhunu Deli olmuyorsan ve yahut veli Aşığım deme, leke sürme, hürmet et. Ya aşkı terk et, ya kendini terk et. Fahrettin Petriçli |