KAPALI LÜGAT
Sancıdır, saklı kalan
Darü’l ateş yanıklarında Bir aşkı hüzni, bağrı delen İlk yüreğe düşen gölge dar Olmasa da bilinirliği Başka yüreklere kapalı, tek yöne açık En mahrem girizgâhından girip Ta en içte yuvalanan Bir kapçığın içinde talan savaşı nedeni Buna nasıl dayanılır Daha ne kadar sürer Hep can yanışlar Hep ah u zar Ben, sen, o Biz, siz, onlar ! Ne diyeyim, ne diyelim O tarifsiz, ihatasız Yaralarından tanıdığımız Amma göremediğimiz Bazen bir gülücükte Bazen de gözyaşı nezafetinde saklı… Bir anlık tecessüme kanıp Her ne hat çizsek de Yok işte yok Bir soluk çıkışımız Ne yoldur yol Ne de elimizde kıvrımlı yön harita Söz kâfi gelmez sessizliğine Deyişlerin aynısı değil Gayrisi de değil Kanışlar farklıdır bu ateşte Ne susuşta belirgin Ne izharda görsellik Öyle bir şey işte Tutarsın Bir anlık sanrıda Fakat gösteremezsin Yokluğuna laf maya tutmaz Elde kalan Hâl kimliğinde Bazen su, bazen hava, bazen… Ekser ne ele gelir Ne de göz göze geldiğiniz olsa da Libas suret olur Bu demde bir çoraklık Soru sorulan bilmez Bunca söz zenginliğinde Sonra Ne fark eder ki Karşılığı varlık olmasa Veya yokluk Ey kadın Sen elbette bilirsin Bütün bunlara sebep oluşunu Aşka tanım vermemiş O efsun gözlerindeki Kapalı lügat ile Bakışlar ölü anlamsız İdrakler mefluç Ey, “mehlika sultan” Birer birer mahvımıza neden oldun Yahya, kemal, beyatlı… Katil sen diye Kimliğini dahi veremedim Dolaştırdım öte mahallede 08.05.2013 |
Sen elbette bilirsin
Bütün bunlara sebep oluşunu
Aşka tanım vermemiş
O efsun gözlerindeki
Kapalı lügat ile
Bakışlar ölü anlamsız
İdrakler mefluç
Ey, “mehlika sultan”
Birer birer mahvımıza neden oldun
Yahya, kemal, beyatlı…
Katil sen diye
Kimliğini dahi veremedim
Dolaştırdım öte mahallede
08.05.2013
Usta kalemi okumaktan haz aldım
Yüreğine kalemine sağlık
Selamlar