SUSMA
sakın susma!
her şeyi söylemelisin peşin sıra gülmek, nefes almak gibi hayatın içinde ve susmadan yaşamak hayatı bütün güzelliğiyle birileri sesleniyorsa derinden boş dünyaya yapraklar ses çıkarıyorsa dalından düşerken nazlı nazlı kelebeğin bile kanat sesleri kulağımızdaysa bu gün senin susman niye sakın susma! herkesin sustuğu bir ortamda doğru bildiğini söylemelisin dobra dobra bırak tohumlar çatlasın hırsından menekşeler çiçeklerle boyansın karıncalar bile konuşsun yavrusunu azarlarken filler gerçekten geçiyorsa yeryüzünden susarak vazgeçmeyelim kendimizden sakın susma yamalı yorganlara yarin diye sarılıyorsan tencerende aş değil taş kaynatıyorsan susmak niye? "gün olur konuşuruz" diyorsan ve ellerin hala iki şakak arası susuyorsa bekle... düşün... dünyanın sustuğu gün senin sonun olmaz mı ve içindeki yarınlar karanlığında solmaz mı? |
susturuldum.
Ama biz susturulmuyoruz sadece susuyoruz.
Çığlık atmasını öğrenmemiz gerekiyor öğrenmeye kara verene kadar geç kalabiliriz.
bu gerçekten iyi
tebrikler