Üç Yenilmez ArmadaÖzgürlüktü adınız, bağımsızlık andınız Üç yenilmez armada, aç ve susuz kaldınız "Deniz" yiğit yoldaştın, "Yusuf" ile gardaştın Birleşilen kavgada, "Hüseyin’le" sırdaştın... Devrim idi aşınız, eğilmedi başınız Gemerek yollarında, sürerken savaşınız. Yıllar geçti aradan, şahidimiz yaradan Altı mayıs bağrında, nur oldunuz üç fidan Atatürkçü yolunuz, demokratik solunuz Cumhuriyet yolunda, çelik gibi kolunuz... Yine bir altı Mayıs, andık kara lekeyi Üç fidanın idamı, yasa boğdu ülkeyi Devrimin üç neferi, sonsuzluğun seferi Emperyalist oyunda, görmediniz zaferi... Unutmadık sizleri, o hain faşistleri Açarken bağrımızda, Mayıs’ın çiçekleri... Seninle işimiz yok, hıdırellez ağacı Nasıl bayram yaptırır, içimizdeki acı... Bu gece uykususuz, beklemeli aç susuz Sabahın ezanında, güneşteyiz korkusuz İşte güneş doğuyor, bu gün bizi boğuyor Ölümsüz akınlarda, bütün evren soğuyor... Mehmet Fikret ÜNALAN Baba, Mektup elinize geçmiş olduğu zaman, aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben, ne kadar üzülmeyin desem, yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat, bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler… Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde, fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben, erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki, benden önce giden arkadaşlarım, hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de etmeyeceğimden şüphen olmasın. Oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir. Bu yola bilerek girdi. Sonunda da bu olacağını biliyordu. Deniz GEZMİŞ |