Toplama Kamplarında Bir Aritmetik Sorunu
(Bir)
Miladi bir yalnızlık çelişkisi Düş tutulmalarının son dördünde Kemikleşmiş nasihatlar iliklerimizde iki aşk harfi çarpıştı da oldu evren... (İki) Dili sürçer perilerimizin Göğün kuşağı çözülür birden Çırılçıplak bir gölge bizden Peçesiyle Kaçarken Sevişmeler fenerinin ışığından iki kanat bir gökyüzü eder... (Üç) Çok tedirgin bu tenhalar Ağlama ihlali yapmayalım lütfen Çok sıra oluyor sonra bu ayrılıklarda (Dört) Önce kim şarjör olacak Namlusundan çıkıp da Bir sevmenin katili olmayı bekleyen Size ne kadar vicdan azabı lazımdı? Ona göre Söyleyelim getirtsinler arkadaşlar Geçmişinizden bir çırpıda (Beş) Asla bir mührün ağzını tıkayamazsınız Basıldıktan sonra bir kalbe iz-ler sonsuzdur iz izi bildiğinden... (Altı) Günde bir defa usumu gezdiririm Oksijenli cümlelerde Hava alsın diye Biraz da havasını alsın diye (Yedi) En sağlıklısı sızma hüzünler Duydum ki damarlarını açıyormuş Tortulaşmış vadilerimizin Notalı vitaminlerin Bir ezgiye can verdiği gibi ki, dilsizdir yaşam çiçeği... (Sekiz) Tek seyirlik kullan at aynalardan aldım biri göstermezse diğeri gösteriyor ihtiyaçlarım nezdindeki iptidai yalanları garip bir ayna kuramı beni bana göstermeyen... (Dokuz) suçum ne bilmiyorum ama bir toplama kampındayım aşk kere ayrılık kaç ederdi bana tebellüğ eden duygularda bir küsurat sorunu var gibi belki de çok tuzlu bu kadar beyaz bir ruha çok fazla sonsuz vakti bir ayın kırk üçüncü acısında özgürüm belki de... (On) Cümlelerimiz irdelendi kendi hücrelerimizde kovuşturmaya gerek olmadığı görüldü çıkabiliriz zaten hiç uğramadığımız bedenimizden... Oktay Coşar |
çarpıştı da oldu evren...''
''iki kanat bir gökyüzü eder...''
''ki,
dilsizdir yaşam çiçeği...''
''garip bir ayna kuramı
beni bana göstermeyen...''
''sonsuz vakti bir ayın kırk üçüncü acısında özgürüm belki de...''
''iz-ler sonsuzdur
iz izi bildiğinden...''
Hayranlıkla okudum,tebrik ederim.