(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BİR MAYIS şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR MAYIS şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sanıyorum şehrin kanalizasyon boruları sağlam doluyor tıkandığı günü görürü müyüm bilmiyorum ama bunca gürültüyle uyuyan halkı patlayan kanalizasyon uyandırı mı onu da bilmiyorum uyanmazlarsa da boğulurlar işte bundan eminim normalde o borular dolar tıkanır patlar kapitalizm çöpe gider ha bir süreliğine mi gider ama uzun süreliğine mi gider onu kestiremiyorum malum bizim toıplum herşeye farklı tepki veriyor...
ne demeli toplum hak ettiği ölçüde yaşar akp ye oy verenler sayesinde işçiler oldu köle taşeron kanunu bakalım daha ne sendikaları gömecek tebriklerimle
her toplum layık olduğu şekilde yönetilir / ... 3 noktayı siz arzu ettiniz şekilde doldurun boşluk doldurmaca oyunu revaçta malum yassah teşekkür ederim
YÜREĞİNİZE SAĞLIK GÜZELDİ AMA BAYRAM DEĞİLDE SAVAŞ OLDU KEŞKE SERBEST OLSAYDI EMİNİM HİÇ SORUN ÇIKMADAN KUTLANIP BİTERDİ BİR İNATLAŞMA TUTU GİDİYOR BU MEMLEKETTE HAYIRLISI
harikasın sevtap hanım 1 Mayıs 1Mayıs işçinin emekçinin direniş günüdür saygıyla selamlıyorum tüm emekçileri onlarda alınmasınlar kutluların bayramı da kutlu olsun selam ve sevgimle
bir yanımız yaprak döker , bir yanımız bahar bahçe hep böyle miydi sonradan mı böyle oldu bilemem o kadar eskisini ama umudum var bir gün adalet tecelli eder hep bal tutan parmağını yalamaz ya hep erke sırt verenin bayramı olmaz ya bir gün değişir elbet hoş sefa geldiniz selam ve sevgimle
bir yanımız yaprak döker , bir yanımız bahar bahçe ne deyim ki düzen bu işte düzen düzenlerin düzeni hay ben bu düzenin düzenleyicilerini kime havale edem kulaklarına pamuk tıka da uyu annem
özel sektör işçisi sendikalaşamaz işinden olur her nekadar devlet "sendikalaşmanın önünü açtık" dese de sendikalaşmak isteyen özel sektör işçisini korumaz ve bence asıl üzücü olan bu diyorum ... Yani kollektif isek ben neden dışarda kalıyorum tepkisi bu herkes kendi penceresinden gördüğüne yanıyor galiba selamlar saygılar
çalışıyoruz özel sektör, ekonominin lokomotifi özel sektör çalışıyor canım benim alanlardakiler sendika üyeleri ve devlet mamurları olaylardan dolayı işyerini bugün tatil eden (resmi tatilya )firmaların personelleri bizler alanlara çıkamayız 1 mayısta sendikalaşamayız işimizden oluruz yazsam burdan bağdata yol olur.... selam ve saygımla
Şiiri okuduktan sonra altta Naci KASAPOĞLU Bey'in yazdıklarını da okumak çok faydalı olacaktır; 1 Mayısın İşçi Bayaramı olması, nedenleri, iş ve çalışma koşuları nasıldı, ne talep edilmiş ve bu süreç içinde ne haklar elde edilmiş ve bütün bu çabaların sonunda çalışan insanların hem insani hem hukuki istekleri ve elde ettiklerinin öyküsünü anlamak açısından... Çok değerli bilgiler verilmiş...
ötesi hikayedir, bilinir ki erk her zaman susukun çoğunluğu maniple ederek hak isteyenleri susuturmak, haklı talepleri vermemek ve zengin sınıf daha çok kazanırken emeğe daha az harcama yapmak için çeşitli demagojik laflar üreterek bu hak taleplerini bastırma yolunu seçmiştir...
Bizler de yazık ki çalışan ve hak isteyen diğer kitleleri üzerimizde uygulanan propagandalar sonucu görmezden gelmişiz ve bütün o insani istekleri değil de istekte bulunanların ideolojisi üzerine yoğunlaşarak hakların gaspedilmesine sessiz kalmışız, hatta haksız despotizmden yana tavır almışız ve hala almakta da ısrar etmekteyiz... Değil mi ki, başka alanlarda dahi böyle darvanırız... gittiğimiz bir sayfada şiire, metne ve teknik olarak işleyişe değil de şiiri ya da yazıyı yazan şahsın fikrine bakarak pozisyon almamı bir gerçektir... İşte bu peşin yargılar yazık ki bizlerin kişiler ve toplumlararsı iletişimimizde sürekli bir çatışma ve birbirimize atıp tutmaları getirmektedir.... Saygıdeğer kardeşim, bu anlamlı çalışmanızdan ötürü size teşekkürlerimi, saygı ve selamlarımı yolladım...
evet naci beyin yorumu daha doğrusu 1 mayısın tarihçesini getirmesi isabetli olmuş ve dediğiniz gibi "...bilinir ki erk her zaman susukun çoğunluğu maniple ederek hak isteyenleri susuturmak, haklı talepleri vermemek ve zengin sınıf daha çok kazanırken emeğe daha az harcama yapmak için çeşitli demagojik laflar üreterek bu hak taleplerini bastırma yolunu seçmiştir...
Bizler de yazık ki çalışan ve hak isteyen diğer kitleleri üzerimizde uygulanan propagandalar sonucu görmezden gelmişiz ve bütün o insani istekleri değil de istekte bulunanların ideolojisi üzerine yoğunlaşarak hakların gaspedilmesine sessiz kalmışız, hatta haksız despotizmden yana tavır almışız ve hala almakta da ısrar etmekteyiz..." ne diyelim emekçinin direnişi saygıyla selmalıyor kutluların bayramını kutluyorum
ve şunu da eklemek istiyorum
özel sektör işçisi sendikalaşamaz işinden olur her nekadar devlet "sendikalaşmanın önünü açtık" dese de sendikalaşmak isteyen özel sektör işçisini korumaz ve bence asıl üzücü olan bu diyorum ... Yani kollektif isek ben neden dışarda kalıyorum tepkisi bu herkes kendi penceresinden gördüğüne yanıyor galiba selamlar saygılar
İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.
1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago(Şikago)'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı[1].
Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı.
Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.
Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır. [1]
Türkiye'de İşçi Bayramı [değiştir] Türkiyede Sarper Özsan'ın yazıp bestelediği 1 Mayıs Marşı eşliğinde kutlanmaktadır. Osmanlı Devleti döneminde işçi örgütlenmesinin en gelişmiş olduğu yer Selanik'ti ve 1911 yılında burada tütün, liman ve pamuk işçileri, 1 Mayıs gösterisi düzenleyerek bu günü kutladılar. 1912 yılında İstanbul`da ilk defa 1 Mayıs kutlaması gerçekleşti. 1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak "İşçi Bayramı" ilan edildi. 1924`te hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı. 1925`te çıkan Takrir-i Sükun Yasası, İşçi bayramını kutlamayı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu. 1935 yılında 1 Mayıs`a "Bahar ve Çiçek Bayramı" adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde işçi hareketleri yüzyılın ikinci yarısından itibaren ivme kazandı. 1976 yılında uzun yıllar sonra ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması Taksim`de Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu`nun organizasyonu altında gerçekleşti. 1977 yılında İstanbul Taksim Meydanı'nda yaklaşık 500 bin kişiyle en geniş katılımlı 1 Mayıs toplantısı düzenlendi. Ancak, göstericilerin üzerine ateş açıldı ve göstericilerden 34'ü, yaralanarak ve üstlerine ateş açılması sonucu çıkan izdihamda ezilerek öldü. 1977 yılının 1 Mayıs günü, tarihe Kanlı 1 Mayıs olarak geçti. Askeri darbe hazırlığı olarak yapıldığı MİT tarafından Başbakan Süleyman Demirel'e rapor edilince, Kara Kuvvetleri Komutanı Namık Kemal Ersun derhal re'sen emekliye sevkedildi. 1978'de yüzbinlerce kişi tarafından Taksim Meydanı'nda kutlandı. 1979`da Sıkıyönetim Komutanlığı İstanbul`da miting yapılmasına izin vermedi, sokağa çıkma yasağı ilan etti. Buna rağmen İstanbul sokaklarında yüzbinlere ulaşan rakamlarla korsan 1 Mayıs kutlandı. 1981`de Milli Güvenlik Konseyi 1 Mayıs`ı resmi tatil günü olmaktan çıkardı. 1989`da trafik polisinin açtığı ateş sonucu işçi Mehmet Akif Dalcı yaşamını yitirdi. 1996`da Taksim Meydanı'nın yasaklı olduğu gerekçesiyle Kadıköy`de düzenlenen 1 Mayıs kutlamalarına yaklaşık 150 bin kişi katıldı. Eylemin ilk dakikalarında polisin silahsız göstericilere açtığı ateş sonucu 3 kişi hayatını kaybedince, Kadıköy`de büyük bir kitlesel isyan gerçekleşti. Bu olaydan sonra Kadıköy 2005 yılına kadar 1 Mayıs kutlamalarına yasaklı kaldı. Ayrıca telsizinin sesini açık unutan bir sivil polisin göstericiler tarafından oldukça şiddetli bir şekilde dövülmesini Star TV`nin naklen duyurması ve bir başka yerde polislerin eğlenerek seyrettiği bir linç girişimini de naklen yayınlamasıyla hafızalara kazındı. 2006 yılında en geniş katılımın yaşandığı ilçe Kadıköy oldu. Çeşitli sendikalar ve gruplar saat 12:00 sularında Rıhtım Caddesi`ne yürüdü. Düzenlenen miting sonrası saat 16:00 sularında gruplar tamamen dağıldı. 2007 yılında 1 Mayıs'ı tekrar Taksim'de kutlayarak aynı zamanda 1977'de olan olayları anmak isteyen grupları polis silah, biber gazı, gaz bombası kullanarak durdurmaya çalıştı. 100'den fazla kişi yaralandı.Valiliğe göre 580, diğer kaynaklara göre 700'e yakın gözaltı gerçekleşti. İbrahim Sevindik adındaki bir vatandaş hayatını kaybetti. 2008 Nisan'ında, 1 Mayıs'ın "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edildi. 2008 yılında sendikaların hükümetle 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlama konusunda uzlaşamaması sonucunda sendikalar, Taksim'e yürüme kararı aldı ve bazı sol görüşlü partiler de bu yürüyüşe katılacaklarını açıkladı. Bunun üzerine, güvenlik güçleri bir gün öncesinden hazırlıklara başladı ve sabah 06:30'dan itibaren Şişli'de, Osmanbey'de, Pangaltı'da, Nişantaşı'nda, Okmeydanı'nda, Dolapdere'de ve Kurtuluş'ta olaylar çıktı. Polisin, DİSK, Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, ÖDP ve Halkın Kurtuluş Partisi binasında yönelik tutumu ve bir hastanenin acil servisi girişinde gaz bombası atarak birçok kişinin yaralanmasına neden olması çok tartışıldı.[2] Polis; bu olaylar sırasında biber gazı, gaz bombası, tazyikli ve boyalı su kullandı. DİSK binası önündeki olaylarda CHP milletvekili Mehmet Ali Özpolat, sıkılan biber gazı nedeniyle kalp spazmı geçirdi. Okmeydanı'nda Burhan Gül isimli 19 yaşında bir genç, başından plastik mermiyle vurularak yaralandı. Ayrıca Ankara'da Sıhhiye Meydanı'nda yapılan kutlamalarda da olaylar çıktı ve polis, göstericilere gaz bombalarıyla müdahale etti. Ankara'da Sakarya Meydanı'nada yapılan kutlama olaysız sona erdi. 2009 Nisan'ında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilen önergeden sonra 1981'den sonra tekrar resmi bayram olarak kabul edildi. 2009 Nisan Taksim'e çıkılmasına izin verilmedi.[3] 2010 1 Mayıs 140 bin kişinin katılımıyla Taksim'de kutlandı. (Resmi rakamlara göre).
özel sektör işçisi sendikalaşamaz işinden olur her nekadar devlet "sendikalaşmanın önünü açtık" dese de sendikalaşmak isteyen özel sektör işçisini korumaz ve bence asıl üzücü olan bu diyorum ... Yani kollektif isek ben neden dışarda kalıyorum tepkisi bu herkes kendi penceresinden gördüğüne yanıyor galiba selamlar saygılar
Herkes devlet memuruna laf söylüyor Ee onlar olmasa meydanlar boş Eğer emeğe değer vermek Meydanlarda halay çekmek değilse Sendikalar boşuna kurulmuşlar Gerçekten onları taşıyanlar Memurlar işçiler Neye yarıyorlar Devletin verdiğinden başka neleri var İşçiye ne verebiliyorlar. Hiç.
Melik Haker tarafından 5/1/2013 9:45:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
özel sektör işçisi sendikalaşamaz işinden olur her nekadar devlet "sendikalaşmanın önünü açtık" dese de sendikalaşmak isteyen özel sektör işçisini korumaz ve bence asıl üzücü olan bu diyorum ... Yani kollektif isek ben neden dışarda kalıyorum tepkisi bu herkes kendi penceresinden gördüğüne yanıyor galiba
__çünkü resmi tatildir __devlet memuru işçinin teriyle elde ettiğin iznini kutluyorum ___
öncelikle emegin bayramını yürekten kutlarım bende emekçiyim işçi degilim çalıştıgım kurumda işçi arkadaşların sendikalaşmasını canı gönülden destekleyen her zaman yanlarında olan bir memur olarak yukardaki satırlarınız için çok üzüldüm
bugün emegin bayramı memur kul düşünce çalışıyor izin yok.
özel sektördeki sıkıntı kamu işçisindede var işçi dostlar sendikalaşmak için ilk adımı attıklarında pek çogu işten atılacam diye korktu çünkü tehdit edilmişlerdi
tuttum ellerinden vekalet için notere götürdüm
hızla özelleşme oldugu için sendikal haklar bitecek diye inanın bende korkuyorum
çok haklısınız yasalarımızda eksiklikler var özel sektör işçilerini kapı dışarı etmek kolay özel sektör işçilerinin lehine yeni düzenlemeler getirilmeli
Sayın Kul Düşünce, açık yürekliliğinize ve açık sözlülüğünüze çok teşekkür ederim sonsuz saygımla selamlıyorum sizi inanının yorumunuza çok memnun oldum teşekkür edeirm
özel sektör işçisi sendikalaşamaz işinden olur her nekadar devlet "sendikalaşmanın önünü açtık" dese de sendikalaşmak isteyen özel sektör işçisini korumaz ve bence asıl üzücü olan bu diyorum ... Yani kollektif isek ben neden dışarda kalıyorum tepkisi bu herkes kendi penceresinden gördüğüne yanıyor galiba
üzmek için değil gördüğüme tepkimdir Burası Ankara bütün özel sektör işbaşında ve üstelik ulaşım yavaşlatılmış sıhhıyeden Tnadoğana kadfar polis dolu az sonra bu güzergah devlet memurlarının ve devlet işçilerinin sendikalıları tarafındna doldurulacak. Yıllardır aynı şeyi görünce tepki geliştiyor insan. İstisnalar kaideyi bozmaz, özel sektör işçisi sendikalaşamaz işinden olur her nekadar devlet "sendikalaşmanın önünü açtık" dese de sendikalaşmak isteyen özel sektör işçisini korumaz ve bence asıl üzücü olan bu diyorum ... Yani kollektif isek ben neden dışarda kalıyorum tepkisi bu herkes kendi penceresinden gördüğüne yanıyor galiba
özel sektör çalıştırdıgı işçilere izin vermezken her zaman hak aramada eylemlerde olan kul düşünce Ankara yollarında kızılay meydanında memur işçi dostlarıyla yan yana acımasızca polis coplarına maruz kaldı
:-)) işçiyiz gururluyuz çalışıyoruz işimizin başındayız kimsenin sırtına basarak biryerlere gelmiyoruz gerçi 1 gün izin fena olmazdı ama kandıramayacakları tek sınıf işçiler
İşler taşerona kaldı.
Sınıf silindi...
Bence...