Zaman, mekân demeden canımızı Hak yolda Kurban diye sunarak dildik elhamdülillah Yoklayıp kapıları dizilerek bir kolda Yunus gibi konarak, geldik elhamdülillah
Öğrendikçe kitapta var olan ayetleri İnanç dolu kalplerde güçlü dirayetleri Eskilerden naklolan kutlu rivayetleri Yunus gibi anarak, aldık elhamdülillah
Ormanlarda ağaçtık el değince doğrulduk İhlâsla, tevekkülle bir güzelce yoğrulduk Vakit geldi hak yola huşu ile çağrıldık Yunus gibi kanarak, güldük elhamdülillah
İman varsa kalplerde kanat takıp aştırır Rahmet selleri ile gönülleri coşturur Duru, berrak nehirler deltasına koşturur Yunus gibi yunarak, bildik elhamdülillah
Derviş olup dağ bayır dolaşıp Allah diye Sıkışınca zorlukla yalvarıp felah diye Günahta ısrar varsa dillerde eyvah diye Yunus gibi donarak, öldük elhamdülillah
Ey Derviş koca Derviş bak işte gör bu asrı Yirmi birinci yüz yıl günahkarların kasrı Sökmeyi başarıp da yürekteki nasırı Yunus gibi yanarak, olduk elhamdülillah
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YUNUS GİBİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YUNUS GİBİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Zaman, mekân demeden canımızı Hak yolda Kurban diye sunarak dildik elhamdülillah Yoklayıp kapıları dizilerek bir kolda Yunus gibi konarak, geldik elhamdülillah
Öğrendikçe kitapta var olan ayetleri İnanç dolu kalplerde güçlü dirayetleri Eskilerden naklolan kutlu rivayetleri Yunus gibi anarak, aldık elhamdülillah
Ormanlarda ağaçtık el değince doğrulduk İhlâsla, tevekkülle bir güzelce yoğrulduk Vakit geldi hak yola huşu ile çağrıldık Yunus gibi kanarak, güldük elhamdülillah
İman varsa kalplerde kanat takıp aştırır Rahmet selleri ile gönülleri coşturur Duru, berrak nehirler deltasına koşturur Yunus gibi yunarak, bildik elhamdülillah
Derviş olup dağ bayır dolaşıp Allah diye Sıkışınca zorlukla yalvarıp felah diye Günahta ısrar varsa dillerde eyvah diye Yunus gibi donarak, öldük elhamdülillah
Ey Derviş koca Derviş bak işte gör bu asrı Yirmi birinci yüz yıl günahkarların kasrı Sökmeyi başarıp da yürekteki nasırı Yunus gibi yanarak, olduk elhamdülillah
SA. SAYIN HOCAM ÖNCLİKLE KELAMA VE KALEME SAĞLIK OLSUN...UYGUN GÖRÜRSENİZ BEN BU ŞİİRİ SESLENDİRMEK İSTİYORUM.NORMALDE KENDİ ŞİİRLERİMİ BİLE SESLENDRCEK ZAMANIM YOK AMA ŞİİRİ OKUYUNCA CUŞU-HURUŞA GELDİ YÜREĞİM.SELAM VE DUA İLE...
İlahi aşka yelken açanlara; adı sevgiyle özdeşleşen, Yunus diyen esintiler coşar Anadolu'da... Çok güzel bir seslenişti şiiriniz.Tebrik ediyor, gönül dolusu selam ve saygılarımı sunuyorum...
Ey Derviş koca Derviş bak işte gör bu asrı Yirmi birinci yüz yıl günahkarların kasrı Sökmeyi başarıp da yürekteki nasırı Yunus gibi yanarak, olduk elhamdülillah İÇERİK VE TEKNİK OLARAK HARİKAYDI YAZAN YÜREĞİ KUTLARIM. SELAM VE SEVGİLERİMLE
Öğrendikçe kitapta var olan ayetleri İnanç dolu kalplerde güçlü dirayetleri Eskilerden naklolan kutlu rivayetleri Yunus gibi anarak, aldık elhamdülillah
çok harika olmuş Nilüfer hocam kutlarım sevgiyle kal sağlıcakla yüreğine sağlık
Aldatan kişi aldattığını sanır, oysa aladattığı sadece kendisidir. Hak Yolunda giden yürek yanlış adım atar mı ?Allah Hepimize Yunusça sevmeyi ve hoşgörüyü nasip etsin. Yüreğinize sağlık.Çok güzel olmuş bu Yunusça deyişler. Sevgiyle kalın her daim.
Derviş olup dağ bayır dolaşıp Allah diye Sıkışınca zorlukla yalvarıp felah diye Günahta ısrar varsa dillerde eyvah diye Yunus gibi donarak, öldük elhamdülillah
Ey Derviş koca Derviş bak işte gör bu asrı Yirmi birinci yüz yıl günahkarların kasrı Sökmeyi başarıp da yürekteki nasırı Yunus gibi yanarak, olduk elhamdülillah
AĞUSTOS.2011 NİLÜFER SARP
Usta kalemi yüreği A l k ı ş l ı y o r u m.......... Yüreğin kalemin var olsun Saygılar.............
Dolayısıyla evrende var saydığımız tüm varlıklar onun varlığının değişik suretlerde tecellileri olup kendi başlarına varlıkları yoktur. Bu çokluğu, ayrı ayrı varlıklar var zannetmenin sebebi ise beş duyudur. Beş duyunun tabiatında olan eksik, kısıtlı algılama kapasitesi, bizi yanıltır ve çoklukta yaşadığımızı var sandırır. Ayrı ayrıymış gibi algılanan bu nesnelerin, ve herşeyin kaynağı Allah’ın esmasının (isimlerinin) manalarıdır. Manaların yoğunlaşmasıyla bu "Efal Alemi" dediğimiz çokluk oluşmuştur. Bir adı da "Şehadet Alemi" olan, ayrı ayrı varlıkların var sanıldığı; gerçekte ise Allah isimlerinin manalarının müşahede edildiği alemdeki çokluk Tek’in yansıması,belirişidir. Bu izaha tasavvufta Vahdet-i vücud (Varlıkların birliği,tekliği) denir.
Cenab-ı hak varlığını zuhura çıkarmadan evvel gizli bir varlıktı.Bilinmeyen bu varlığa, Gayb-ı Mutlak (Mutlak Görünmezlik),La taayyün (Belirmemişlik),Itlak (Serbestlik),Yalnız vücud, Ümmül Kitap (Kitabın Anası),Mutlak Beyan ve Lahut (Uluhiyet) Alemi de denir.
Çarh-ı felek yoğidi canlarımız var iken Biz ol vaktin dost idik, Azrâil ağyar iken.
Çalap aşkı candaydı, bu bilişlik andaydı, Âdem, Havva kandaydı, biz onunla yâr iken.
Ne gök varıdı ne yer, ne zeber vardı ne zir Konşuyuduk cümlemiz, nûr dağın yaylar iken."
"Aklın ererse sor bana, ben evvelde kandayıdım Dilerisen deyüverem, ezelî vatandayıdım.
Kâlû belâ söylenmeden, tertip-düzen eylenmeden Hakk’dan ayrı değil idim, ol ulu dîvândayıdım."
"Bu cihana gelmeden sultan-ı cihandayıdım Sözü gerçek, hükm-i revan ol hükm-i sultandayıdım."
***
ADEM yaratılmadan can kalıba girmeden
Şeytan lanet olmadan arş idi seyran bana
Sonra Allah bilinmekliğini istemiş ve varlığını üç isimle belirlemiş taayyün ve tecelli ettirmiştir.
1.Ceberut (İlahi Kudret) Alemi: Birinci taayyün,Birinci tecelli,İlk cevher ve Hakikat-ı MUHAMMEDİYE olarak da bilinir.
Yaratıldı MUSTAFA, yüzü gül gönlü safa
Ol kıldı bize vefa, ondandır ihsan bana
Şeriat ehli ırak eremez bu menzile
Ben kuş dilin bilirim, söyler SÜLEYMAN bana
2.Melekut (Melekler) Alemi: İkinci taayyün,İkinci Tecelli,Misal ve Hayal Alemi,Emir ve Tafsil Alemi,Sidre-i Münteha (Sınır Ağacı) ve BERZAH da denir.
3.Şehadet (Şahitlik) ve Mülk Alemi:Üçüncü taayyün,Nasut(İnsanlık),His ve Unsurlar Alemi,Yıldızlar,Felekler (Gökler),Mevalid (Doğumlar) ve Cisimler Alemi diye bilindiği gibi,Arş-ı Azam da bu makamdan sayılır.
Tüm bu oluşlar Kuran’ı Kerimde "Altı günde yaratıldı" ayetiyle beyan edilirken Altı günden maksadın mutasavvıflarca ,gün değil hal’e ait olduğu kabul edilir.Bu haller Allahın insanlara lutfettiği görünmeyen şeylerden altı sıfatıdır: Semi,Basar,İdrak,İrade,Kelam ve Tekvin(İşitme,Görme,Kavrama, İrade,Konuşma ve yaratma). Cenab-ı Hakkın Zatına ait bu sıfatların Ademin kutsal varlığında belirmesi,"İnsan benim sırrımdır" sözünün bir hükmüdür.Varlığın başlangıcı ve son sınırı ise Aşk’tır.O yuzdendir ki sayılan bu alemler Aşkın cezbesiyle pervane haldedir. Cenab-ı Hak varlığını,kudret eliyle zuhura getirmiş ve üç isimle taayyün,tecelli ve tenezzül etmiştir.Buna yaratış sanatı (Cenab-ı hakkın kuvvetinden,kudretine hükmederek cemalini ve celalini eserlerinde yani varlık yüzünde göstermesi), Belirme cilvesi (Aşık olması sonucunda batının zahire çıkıp,alemlerin nurlarının ve olayların bilinmesi) ve Birlik oyunu (Zatından sıfatına tecelli etmesi ile kendi varlığını kendinde zuhura getirip,birlik ve vahdetini ahadiyet(teklik) sırrına meylettirmesi) denir. Bunda zaman ve mekan kaydı yoktur.Ancak "An" vardır.Çünki mutlak zaman içersinde batın(gizli),zahire(görünen) cıkıp farkedildikten sonra,alemlerin nurları (ışıkları) ve ilahi olaylar bilinmiştir.Daha sonra şekil ve renkler görülüp,ayrı ayrı unsurları oluşturacak şekilde birleştiğinde isimler meydana çıkmıştır(Mülk mertebeleri ,Cisimler alemi).Ve böylece zahir alem belli olup mutlak varlık bilinmiştir.
Mani evine daldık, vücuda seyran kıldık
İki cihan seyrini, cümle vücudda bulduk
Yedi gök yedi yeri, dağları denizleri
Cenneti cehennemi, cümle vücudda bulduk
Cebnab-ı Hakkın bu alemi yaratmaktan maksadı bilinmekliğini istemesidir. Ortaya çıkan şeylerin belirişine sebebse Adem(İnsan) ’i dilemektir. Varlığa ilahi sıfatlar,sırrına ise Adem denir. Adem-insan, mevcudattın bir özetidir.
Tevrat ile incili, Furkan ile Zeburu
Bunlardan beyanı cümle vücudda bulduk
Yunusun sözleri hak, cümlemiz dedik saddak
Kanda istersen anda HAK, cümle vücudda bulduk
İhlaslı yüreğinizi kutlar sevgi ve selamlarımla...
Zaman, mekân demeden canımızı Hak yolda Kurban diye sunarak dildik elhamdülillah Yoklayıp kapıları dizilerek bir kolda Yunus gibi konarak, geldik elhamdülillah
Öğrendikçe kitapta var olan ayetleri İnanç dolu kalplerde güçlü dirayetleri Eskilerden naklolan kutlu rivayetleri Yunus gibi anarak, aldık elhamdülillah
Ormanlarda ağaçtık el değince doğrulduk İhlâsla, tevekkülle bir güzelce yoğrulduk Vakit geldi hak yola huşu ile çağrıldık Yunus gibi kanarak, güldük elhamdülillah
İman varsa kalplerde kanat takıp aştırır Rahmet selleri ile gönülleri coşturur Duru, berrak nehirler deltasına koşturur Yunus gibi yunarak, bildik elhamdülillah
Derviş olup dağ bayır dolaşıp Allah diye Sıkışınca zorlukla yalvarıp felah diye Günahta ısrar varsa dillerde eyvah diye Yunus gibi donarak, öldük elhamdülillah
Ey Derviş koca Derviş bak işte gör bu asrı Yirmi birinci yüz yıl günahkarların kasrı Sökmeyi başarıp da yürekteki nasırı Yunus gibi yanarak, olduk elhamdülillah
muhteşem bir manzum eser,çok anlamlı sözler ve fon bir bütün olarak duygulu gönülden sayfaya resimlenmiş. özüyle yazılışı ile anlamlı güzel bir şiir. tebrik ederim.
Derviş olup dağ bayır dolaşıp Allah diye Sıkışınca zorlukla yalvarıp felah diye Günahta ısrar varsa dillerde eyvah diye Yunus gibi donarak, öldük elhamdülillah
Çok sevdiğim Yunusun bir sözüyle girmişsiniz bu güzel şiire. Harikaydı.Ne güzel mesajlar veriyor.
Aynı zamanda da tekniğine uygun bir hece şiiri. Çok beğendim arkadaşım.Selam sevgilerimi gönderiyorum.
Yunusun ışığında yolu bulduk elhamdülillah, çift ayak üzerine bina edilmiş anlam dolu, güne gelmeyi hak eden bir eser olmuş. İhlasla yazan kalemini yüreğini kutladım muhabbetle kal.
Mevla hepimize yunus ca sevmeyi yunusca okumayı yunusca görmeyi lütfeder inşaallah Hakka yunus gibi yürümeyi mevlamız tüm yunus dostlarına Nasip etsin kaleminiz var olsun elinize yüreğinize sağlık onun mesajlarını asırlar sonra almak, onun sevdasını asırlar sonra idrak edebilmek, asırlara sığmayan koca yunusu bir kez daha rahmetle yad etmek